Sebebini bilmediğim isyanlar kopuyor bazen içimde. Neden? Huzurun, dostluğun, aşkın ve daha bir çok hayat kaynağının İçinde yerini belirlemişken yaşam ; Neden tek seçenek sonu gelmeyen tuzaklar, haksızlıklar, ayrılıklar, yasaklar, isyanlar, lar , lar, lar . . . Amaç? Evrenin amacını soracak olursan? O yokluğun warlığında özüne kavuştu bile. Ama halen ulaşmak istiyorsan? İçindeki sesi dinle! Asla yok olmayan Sesi. Aldatmak beni, oNu, hepimizi = Hiç. Aldatma yeter ki Kendini : O zaman ulaşacaksın: Ona, Bana ve En önemlisi özündeki sese ... Anlarsın belki O zaman Beni; Neden hep isyanlarda, uzaklarda yalnızlığa kaçarcasına yaşadığımı. Zaman : Zamanla olan şavaşım bir gün sona erecek Artık ya o benimle Yada ben onunla uğraşmaktan vazgeçicem Birimiz artık beyaz havluyu atacağız Tıp ki dünyanın üzerine atılmış bulutlar gibi İşte o an Yenilmiş olacağız ikimizde esasında Çünkü Bir amacımızda kalmayacak o andan itibaren Doğru ile yanlış bir arada bulunmuş iken Neden İkisini birbirinden ayırmaya çalışıyoruz ki İnsanlık: Öyle bir durum oldu ki artık İnsanlar zevki uğruna Ahretin mükemmelliğini yok edebilecek duruma geldiler Beş dakikalık zevk Ve Beş dakikalık izdiham Aradaki Varlığın yokluğa yenilişi Anlamak isteseydim Dünya’yı Çözerdim belki de seni Anlamaksa eğer sorun Anlıyorum seni Ama Nedenin yanlışlığı Yanlışlıklardaki doğrulara sürüklüyor beni Olacak şey Yazıkların üzerine binmesi Belki de ilk defa isyanım bu kadar büyük oldu Kişilere karşı isyanım olurdu hep Ama Bu sefer isyanım yaradana oldu Bu bir isyan mı ? Onu da tam olarak bilmiyorum... Sınır ne acaba? Artık kararlar almaktan vazgeçtim Almak sorun değil kararları Değeri bile kalmadı artık Yorumlar sorunları Sorunlar düşüncelerimi sürüklüyor Ve yine aynı sonuç Nedenlerin doğru sonuçları Defalarca kez yaşasan da aynı duyguları Hep aynı duyguları anımsadığını düşünsen de Kendi tekrarladıklarındaki farklılıkları göreceksin bir gün Ne günler yaşadım şu güne kadar Ne dolu Ne boş günler Şimdiki günler Boşa belki Belki çok şey için Anlamını çözemediğim günler Her türlü anlamda zaman Şehre yağmur damlaları düştü yine Onlar uyandırdı dumanlı gözlerde çözemediğim warlığı bile yokluğu kadar derin düşüncelerimden Saldım kendimi sonu gelmeyen sokaklara sürükleyen caddelere Her bir kaldırım taşı en az benim kadar ezilmişti ki dalga geçiyorlardı benimle Savaşmaya çalışamadım bile hatırlanmaz diyarlarda Tek bildiğim kendimi, seni, özümüzü ve amacımızı bulmaya çalışma çabasında olmam Geçmis gözyaşı isyana karşı Sanki onunda bir İsyan’ı vardı etrafa ve kendine Ama artık vazgeçmişti karşı koymaya Birini daha kaybetmiştik sonsuzluğun sonsuz sayısında Bir tek kişi vardı ulaşabilen nede olsa Ve çok açıkça ifade ediyordu “O son. Asla ulaşmaya çalışma sona” Gel gör ki ben kaçsam da o beni bırakmıyor ki. Anlayacağın ulaşılamayana doğru bir yolculuğa başlamıştım Tıp ki Aşk gibi, Nefret gibi,, Sevgi gibi, Hainlik gibi, İstek gibi, İsyan gibi, . . . , Sonsuzluklarında yaşamını devam ettirenler gibi soru ve cevaplara Neden ? Hayatı ölümsüzleştirmenin bir anlamı olmuyor Sonu olacağını bilipte unuttuktan sonra Geçmişin izleri belki geleceği getiriyor Ama gelecekte geçmişe bağlı kalmıyor Bırak hayatı o seni yönetsin Neden olsa galip gelecek o Boşuna kendini harap etme ama boş verme de Bazen bir kaç savaşı sen kazanabilirsin Yenileceğini göze alsan bile Dayanmak sorun değil hayata ve götürülerine Tek üzüldüğüm kaybettiklerinin farkına varmayanlara Anlamlar kendi anlamını Doğrular doğruluğunu Yanlışlar yanlışlığını kaybetmiş Benim Veya Hepimizin nasıl kendimizi kaybetmemesini düşünebilirsin ki? Bir dünya düşün kendine göre Her şeyin istediğin gibi gittiği Ama sen yine mutsuzsun Sebebi mi? Sende biliyorsun ki bir gün kaçtıkların seni bulacak Çünkü onlar hep seninle beraber Kendinden kaçamadığın gibi ondanda kaçamazsın Tavırların yansıtılmasından bile kaçıyoruz ki Her şeyi çok belli ediyoruz Ama Tepkilerin verilmesine o kadar muhtacız ki Acizliğimize boyun büküyoruz Düşüncelerindeki en ufak ihtimal bile seni parçalarken Gerçekler nasıl işkence etmesin ki Gerçekler neden hep acıyı beraberinde getiriyor ki? Sonsuzluğun gerçeği de acı vericimi acaba? İhtiyaç duyulanı yaşatmak zor değil Ama Vermek zor Çünkü korkuyoruz Ve Kendi lekelerimizden dolayı utanıyoruz |
25 Mayıs 2007 Cuma
iSyan!
Gönderen
Admin
zaman:
22:25
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

0 yorum:
Yorum Gönder