18 Nisan 2007 Çarşamba

elveda hossohbet

anlam veremiyorum neden boyle cekememeslik oluyor
sevgidim insana buradan msj yolladigimda neden sevdigim insanin okumamasi icin engeleme yapiliyor bundan dolayi artik buraya girmiyecem ve buradan uyeligimi iptal ediyorum gosterdiniz ilgiden dolayi tskler ve buradaki adminlerin ne kadar pasif oldugunu anladim menveat icin hersey yapacaklarini anliyorum artik daha once buraya yazdigim msjlardan dolayi kendime kiziyorum ve bir daha olmiyacak
hersey gonlunuzce olsun gulen yuznuz solmasin gorusmemek dilegiyle alasmaladik


ozan seni cok seviyorum bitanem yaptiklarina en guzel cevap bu olur sen nerdeysen ben ordayim


esengul yaman

Insan Telefon Defterini Temize Cekerken

INSAN TELEFON DEFTERINI TEMIZE CEKERKEN BAZI ISIMLERI ESKI DEFTERINDE BIRAKIR.

Onlar artik birdaha asla aranmayacaktir. Garip bir huznu barindiran bu silik isimlere bakilir bakilir. Kimi okuldan sinif arkadasinizdir, kimi cok cabuk unutuverdiginiz bir sevgili, kimi bir cafede aylarca herseyi ama herseyi paylastiginiz birisi; ya da istifa ettiginiz bir yerden bir arkadasiniz! Soyadlari sorulmamis birsuru hatirlanmayan isimde vardir defterde ve suphesiz ustunde isim olmayan telefon numaralari korkunc bir operasyonla onlarca hayat, onlarca guzellik bir cirpida ortadan kaldirilir.

INSAN TELEFON DEFTERINI TEMIZE CEKERKEN BAZI ISIMLER UZERINDE DURUR.

Onca zaman sonra birkez arasaniz, sesini duysaniz... Ona edilebilecek bir cift sozunuz yoktur! Birlikte gittiginiz filmler, meyhaneler, evler birbirinizi yillar sonra ozlemenizi saglayacak sevgiyi asilamamistir size. Yalnizca bir isimdir simdi o. Temize cekerken atlarsiniz hemen. Derhal cevirirsiniz sayfayi telasla, alelacele. Oh,isim gecmiste kalmistir.

INSAN TELEFON DEFTERINI TEMIZE CEKERKEN HAYATINI DA SORGULAR!

Hangisi ihanet etmistir, hangisi yalvarmistir kendisini birakmamaniz icin; hangisinin birsure sonra arkanizdan konustugunu duymussunuzdur; hangisi sizi en guzel opmustur; hangisi ruyalariniza girmistir, hangisinin ayak parmaklari ilginizi cekmistir; hangisinin burnundaki killar sizi asiri rahatsiz etmistir; hangisine hediye alirken zorlanmissinizdir; hangisiyle en hararetli tartismalara girip kavga etmissinizdir; hangisinin esine sizde buyuk bir ask duyup bunu aciyla gizlemissinizdir; hangisi icin sabahlara kadar icip icip aglamissinizdir?!... Dogrular, yanlislar, hatalar, tutkular! Birlikte EDIP CANSEVER okudugunuz o insanlar, solmuslardir.

INSAN TELEFON DEFTERINI TEMIZE CEKERKEN YALNIZLIGINIDA KANITLAR.

Butun bu insanlar simdi nerede, ne yapmaktadirlar? Saat elbette dort'tur! Paradoks, labirent, koni, tum bilimsel ifadeler ve mentalite tersine donmustur. Ters donmusuzdur. Bu tekbasinalik ve bu isim katliami aslinda size ters gelir... Calan telefona bakarsiniz. Acaba? Acaba telefon defterini temize ceken bir arkadasinizin son anda kurtarma cabasi midir? Bir iki kirik sozcuk, yarim yamalak bir bulusma, belki... Bilemezsiniz.

LUTFEN. AMA LUTFEN TELEFON DEFTERLERINIZI KAYBETMEYINIZ...


ESENGUL YAMAN

08:01:2005 22:10

Insan Telefon Defterini Temize Cekerken

INSAN TELEFON DEFTERINI TEMIZE CEKERKEN BAZI ISIMLERI ESKI DEFTERINDE BIRAKIR.

Onlar artik birdaha asla aranmayacaktir. Garip bir huznu barindiran bu silik isimlere bakilir bakilir. Kimi okuldan sinif arkadasinizdir, kimi cok cabuk unutuverdiginiz bir sevgili, kimi bir cafede aylarca herseyi ama herseyi paylastiginiz birisi; ya da istifa ettiginiz bir yerden bir arkadasiniz! Soyadlari sorulmamis birsuru hatirlanmayan isimde vardir defterde ve suphesiz ustunde isim olmayan telefon numaralari korkunc bir operasyonla onlarca hayat, onlarca guzellik bir cirpida ortadan kaldirilir.

INSAN TELEFON DEFTERINI TEMIZE CEKERKEN BAZI ISIMLER UZERINDE DURUR.

Onca zaman sonra birkez arasaniz, sesini duysaniz... Ona edilebilecek bir cift sozunuz yoktur! Birlikte gittiginiz filmler, meyhaneler, evler birbirinizi yillar sonra ozlemenizi saglayacak sevgiyi asilamamistir size. Yalnizca bir isimdir simdi o. Temize cekerken atlarsiniz hemen. Derhal cevirirsiniz sayfayi telasla, alelacele. Oh,isim gecmiste kalmistir.

INSAN TELEFON DEFTERINI TEMIZE CEKERKEN HAYATINI DA SORGULAR!

Hangisi ihanet etmistir, hangisi yalvarmistir kendisini birakmamaniz icin; hangisinin birsure sonra arkanizdan konustugunu duymussunuzdur; hangisi sizi en guzel opmustur; hangisi ruyalariniza girmistir, hangisinin ayak parmaklari ilginizi cekmistir; hangisinin burnundaki killar sizi asiri rahatsiz etmistir; hangisine hediye alirken zorlanmissinizdir; hangisiyle en hararetli tartismalara girip kavga etmissinizdir; hangisinin esine sizde buyuk bir ask duyup bunu aciyla gizlemissinizdir; hangisi icin sabahlara kadar icip icip aglamissinizdir?!... Dogrular, yanlislar, hatalar, tutkular! Birlikte EDIP CANSEVER okudugunuz o insanlar, solmuslardir.

INSAN TELEFON DEFTERINI TEMIZE CEKERKEN YALNIZLIGINIDA KANITLAR.

Butun bu insanlar simdi nerede, ne yapmaktadirlar? Saat elbette dort'tur! Paradoks, labirent, koni, tum bilimsel ifadeler ve mentalite tersine donmustur. Ters donmusuzdur. Bu tekbasinalik ve bu isim katliami aslinda size ters gelir... Calan telefona bakarsiniz. Acaba? Acaba telefon defterini temize ceken bir arkadasinizin son anda kurtarma cabasi midir? Bir iki kirik sozcuk, yarim yamalak bir bulusma, belki... Bilemezsiniz.

LUTFEN. AMA LUTFEN TELEFON DEFTERLERINIZI KAYBETMEYINIZ...


ESENGUL YAMAN

08:01:2005 22:10

Kendine Mektup !!!!

Hayatta bazen oyle tesadufler oluyorki insan hic beklemiyor ve sasiriyor. Ama bunlarin hepsinin yasanmasi gerekiyor. Ogrenmek ve hayatin o acimasiz yolunu daha dik yurumek icin yorgun olsak da basimiz egilmemeli asagiya. Cunku basimizi egdiren olmazliktir cogu zaman olmaz diye birsey yoktur. Herkesin dunyasi birgun degisir ama onemli olan onu ne kadar istedigimizdir ve onun icin ne kadar bir caba verdigimizdir. Hayat nasila bakmaz sonuca bakar. Sonunda ya kaybetmissindir ya da kazanmis.

Aslinda kaybederken kazaniriz, kazanirkende kaybederiz. Bir isi yaparken aldigin sonuc degil nasil yaptigin cok onemlidir. Cunku bosa kurek cektigini dusundugunde bile o sana kas olarak geri donmus olur. Bir diger denemende daha guclu olursun.

Senden bir dilegim daha var. Ne olur o guzel tertemiz yuregindeki guzel heyecanlari, kalp atislarini ve en onemlisi de aski hic eksik etme. Hep ona ulastiginin hayalini kur. zaten o hayaldir hedef degil ve sen hayallerini gerceklestirmek zorunda degilsin. Bu yuzden gercekler icin hayalleri, hayaller icinse gercekleri feda etmemelisin. Sanirim dengenin yolu buradan geciyor.

Ne dedik aski hep yureginin en guzel yerinde sakla. Cunku o hep aci birakir insana. Her guzel seyin bittigi gibi o da biter. Bitmeyen tek sey sevgidir. Bu nedenle aski guzel yasa cunku gittigi zaman gelmesi zaman aliyor.

Tabiatla dost ol bir yaz gunu bir anfiye tikilip ders calismak yerine cimenlere uzanip yasiyorum diye nefes al. Dersin tekrari vardir ancak tabiatin sana verecegi o hazzin bir tekrari daha olamaz. Hersey zamaninda ve yerinde guzel olur ve mutluluk budur.

Kendini yasamin o dogal akisina birakan insan, herseyi zamaninda yasar ve o yuzden mutlu olur. Seninde yapman gereken tek sey her nefes alisinda basarinin mutlulugun ve huzurun icine girdigini, nefes verdigindeyse kaygini kotuluklerin icinden ciktigini kaninin her damlasinda hissetmek olsun.

Bir de lutfen insanlari dinle cunku onlari dinlersen anlarsin unutma sende insansin ve yaptiklarin her zaman iyi veya kotu sana geri doner. Kendini bazen basaramasanda sevmeye calis, aradigin herseyin sevgide oldugunu unutma. Basarininda kaybedisinde sirri sende gizli ve onu birtek sen acabilirsin. Simdilik kendine dikkat yine yazacagim sana. Eger yenmek istiyorsan dogru zamani bekle ve kendine yeni bir hayat ismarla. Hoscakal....



ESENGUL YAMAN

20:3:2006 20:40

Arkada biraktigin seyleri dusunme!!!!

Simdiye kadar kazanmis olduklarini, bundan sonra kazanabileceklerini, vazgecemeyeceklerini, yillarca koruduklarini, daha yillarca muhafaza etmek istediklerini...
Arkada biraktigin seyleri dusunme!
Herkesin yasamak istedigi bir kisisel hayati vardir ve onu yasayabilmesi icin arkada biraktigi seyleri dusunmemesi gerekir. Bilmelidir ki o bircok seyi istedigi zaman butun evren ona yardimci olur. Herkes yureginin sesini dinlemeyi ve yureginin diliyle konusmasini ogrenmek zorundadir.
Arkada biraktigin seyleri dusunme!
Buldugun ve arkada biraktigin icin seni tedirgin eden ask onunu kesmesin. Kisisel hayatini gerceklestirmeni engellemesin. Yeter ki buldugun ve arkada biraktigin ask ''saf madde''den yapilmis olsun. Uzerinden bin yil gecmis bile olsa, orada, o bicimde, senin biraktigin haliyle duruyor olacaktir. Curumeden, bozulmadan... Ve sen, nasilsa gunun birinde oraya doneceksin.
Arkada biraktigin seyleri dusunme!
Korkularini, tedirginliklerini, kafa karisikliklarini, beni seviyorumlarini, ben onu seviyorumlarini, onunla yasayabilir miyimlerini...
Arkada biraktigin seyleri dusunme!
Ihanet senin beklemedigin bir darbedir. Ama sen, yuregini taniyacak olursan, sana baskin yapmayi hicbir zaman basaramayacaktir. Cunku onun duslerini ve arzularini taniyacaksin ve onlari hesaba katacaksin. Hic kimse kendi yureginden kacamaz. Bu nedenle, en iyisi onun soylediklerini dinlemek. Boylece kendisinden beklemedigin bir darbe indiremeyecektir kesinlikle, sana.
Arkada biraktigin seyleri dusunme!
Kendi yolunda yuru. Basini dik tut. Kendini yenilmis hissetme. Kisisel hayatini yasa. Kahramani, bas rol oyuncusu sensin. Bu senin oykun. sen sadece yasa. Yureginin sesini dinleyerek, yureginin diliyle konusarak yasa!








YAZAN
ESENGUL YAMAN saat: 04:10 09:08:2006

Sevmeyi ogrendim(Hayatimsin...)




Aci veren sevgiler yasadim,
Gozlerimin yaslarina inat,
Omrumce umutlarima yasadim...
Yenik dustum umutlarima,
Sonralarinda ayriliklarla dolu sevmelerimin,
Sanmayin ki pismanim...
Pismanliklarimdir;


BEN SENDE TUTUKLU KALDIM

Kimse Ustune Alinmasin, Yorumda Istemiyorum...

En Buyuk Acilarimdan Sonra Tanimistim Seni ve Unutmaki En Acimasiz Halimle Sevmistin Sen Beni...
Simdi Dusunuyorum Da Eskiden Olsa ve Eski Ben Olsam; Hani O Hic Bilmedigin Ben Olsam Boyle Kolay Vazgecmezdim Senden Ya Da Birseylerden...
Bana Benzememen Umurumda Bile Olmazdi Mesela, Yanlis Insanlara Guvenmeni Anlayabilirdim,Ya Da Cocukca Hatalarini Gormezden Gelebilirdim, Yapabilirdim...

Ama Ben Gibi Olmaliydi Benim Sevdigim, Dostum Bile Ben Gibi Olmaliydi Bunu Sana DEFALARCA Soylemistim!.

Biliyomusun Artik Bana Benzemeyen Hicbirseye Tahammulum Yok! Ama Insani Duygularim Olmedi Henuz; Halen Bir Sokak Cocuguna Parcalanabiliyorsa Eger Icim...
Kendisi Disinda Kimse Icin Yasamiycakmis Insan, Kimse Icin De Olmiycekmis... Uzenleri, Gidenleri Ne Fikrinde Ne Zikrinde Bir Saniye Bile Yasatmiycakmis,
Olumu Tadicakmis ve Sonra Ihaneti, Ki ADAM olucakmis!..

04:29 wilma...

Gonlumdeki Ask Yarasi





40 yasinda bir devlet dairesinde calisan bayanim. Evli ve 1 cocuk sahibiyim. Bundan 20 yil oncesi calistigim ozel bir isyerinde universitede okuyan ve ayni zamanda kucuk gazete ve dergilerde yazi yazan birisiyle tanistim. Benden onun yazilarini ucret karsiligi yazmami istemisti. Ilkonceleri yazilarini yazdim. Sonralari ise tahmin ettigim gibi parasizlik nedeniyle bana artik yazi getirmiyordu. Ama gelis gidisler hergun suruyordu. Halinden cok buyuk sikintilar yasadigi belliydi. Sik sik gelip yanimda oturup sessiz sedasiz gidiyordu. Yaklasik 1,5-2 yil kadar boyle devam etti. Zamanla tabiiki kendisine karsi hislerim artmaya basladi. Onunda bana sessizligiyle oturusuyla benimle konusurken cekingenligiyle bende onun bana ilgisi oldugunu tahmin ediyordum. Birgun babasinin kendisini evlendirmek istedigini ancak kendisinin boyle bir evlilik istemedigini ancak karsisindaki bayanin kendisine evlenme teklif etmesini bekledigin soyledi. Bende cok sessiz ilk is yerim sikilgan biriydim. Bana imali bir seyler soylemeye calistigini hissettim tir tir titreyerek ama oyle sey olurmu bayanlar soylemezki ilk once erkekler soyler dedim. O da neden olmasin sevgisi varsa bayanlar da soyleyebilir dedi ve boylece bir zaman daha devam etti. Is yerimdeki arkadaslarim konusmaya basladilar bu neden hergun boyle gelip gidiyor boyle senin kismetlerini de kaciriyor diye. Sonra bir gun beraber calistigimiz bir abla kendisiyle konusmus bu hareketinin normal olmadigini evlenmek istiyorsa bunu acikca konusmasi gerektigini ve sonra birlikte geldiler. Bana sende biliyorsun zaten kabul ediyorsan bu is olsun bitsin dedi bende bunu bekliyordum zaten evet dedim. Bu olaydan sonra bir iki kez daha gorustuk. Bana cicek getirdi, baska bir ilde olan ailesinin yanina beni istemeye gelmek uzere gorusmeye gidecegini soyledi ve ayrildi. Aradan 1 hafta gecti hic bir haber yoktu. Cok merak ediyordum. Bir gun mektubu geldi bana ailesinin durumunun kotu oldugunu dagildigini yaziyordu. Ve bir paragrafinda hic unutmuyorum soyle yaziyordu.

"Seni birakmiyorum, kacmiyorum, terketmiyorum, ama benim durum ve sartlarim beni buna mecbur ediyor, sen kendine iyi bir gelecek vaat eden, zengin birisini bul" diyordu. Bu sozlerinden beni istedigini ancak ailevi nedenlerden dolayi kacmak durumunda oldugunu anlamistim. Ertesi gun ise vedalasmaya geldi ve gitti. O gun kendisine bir sey diyemedim. Olsun ben herseye ragmen yaparim diyebildim. Baska birsey konusamamistim. Gunlerim hep uzuntu ve istirapla geciyordu. Birgun Sorbonn universitesinden bana mektubu geldi sasirmistim orada yuksek tahsilin yaptigini ama herseyin anglo-sakson oldugunu oralara alisamadigini zor yapabilecegini yaziyordu. Maddi durumlari iyi degildi ama annesi tarlalarini satarak onu oralara gonderdigini yaziyordu. Ben bu olaydan sonra 2 kez kendisine mektup yazmis onu cok sevdigimi herseye katlanabilecegimi beni birakmamasini yazmistim. Sonra hicbir haber cikmadi. Birgun kendisini ruyamda gordum Turkiyede idi. Ertesi gunu okudugu okulu arayarak nerede oldugu konusunda bilgi aldim bolum birincisi oldugu icin herkes taniyordu. bana ozel bir okulda ogretmenlik yaptigini soylediler 118'den telefon numarasini aldim ve kendisini aradim. Beni karsisinda gorunce cok sasirdi. Beni nasil buldun dedi. Bende ruyamda gordugunu soyledim. "Beni bunca zaman sonra neden yaraliyorsun" diye bagirdi bende onun bu tutumu karsisinda cok uzuldum benimde perisan oldugumu soyleyerek ve istenilmedigimi dusunerek buyuk bir kirginlikla telefonu yuzune kapattim. aradan 3-4 hafta gecmistiki onun bu hareketiyle unuttugumu sanarak beni istemeye gelen birisinin evlenme teklifini kabul ettim benden 11 yas buyuktu. Evlendigim insanlada cok buyuk anlasmazliklar yasadim bir kac kez ayrilmaya kalktim. Zorlu bir cocugum oldu. aradan 20 yil gecti cok sukur 1-2 senedir biraz daha iyi anlasiyoruz.

Eski sevgilim arada bir aklima hep geliyordu. Onu hic unutmamistim. ancak bundan 7-8 yil oncesi onu bir televizyon haber programinda bazi itiraflarda bulunurken gordum. Siyasi bir yanida varmis bunu bilmiyordum. cunku onunla cok seyler konusmamistik sadece sessiz kalarak hislerimizi anlatmistik. orada bazi cetelerin devletle olan isbirligine taniklik ettigini soyluyordu. Bu duruma cok sasirdim cunku cok tehlikeliyde oldurulme tehlikesi bile vardi ertesi haftaya sunucu kendisine bir daha ulasilamadigini, bulunamadigin soyluyordu. Cok korkmustum acaba basina birsey mi gelmisti. Gecen senelerde bir gun gazetelerde onun yazilarina rastladim. oralarda 3 kizinin oldugu da yaziyordu. anilariyla ilgili bir de kitap yazmis ve telefon numarasida bulunuyordu. cok merak etmistim 1 yil aramaya cekindim ama hep merak ettim. Yakinlarda bir gun cesaret edip aradim. Eski adim ve soyadimla beni tanidinmi dedim. ama beni tanimadi bu isim bana hic yabanci gelmiyor dedi. Sonra 20 yil oncesi ve eski isyerimin adini soyleyince bir hh cekti ve soyle dedi. Oyle bir ah edip gittinki o gunden bu yana bir oyana bir buyana hep savrulup durdum. Kitabimi okudunmu dedi. Hayir bende onu okumak icin seni aradim bana gonderebilirmisin dedim. Tabiiki hemen gondereyim kitabimi okuda belki ahini benden alirsin dedi. Bana haksizlik yaptigini benim aramamdan cok etkilendigini yaziyordu. Bende kendisine cok etkilendigimi ve heyecanli oldugumu soyledim iyi gunler deyip kapattim. Sonra kitabi geldiginde okudum. Gercekten de buyuk sikintilar yasamis basindan iki evlilik gecmisti. Ilk esinden 2 cocugu, ikinci esinden de 1 cocugu olmus ve cocuklarindan ayrilisinin acilarini anlatiyordu. Bu yasadiklarina en buyuk nedeninde issizlik oldugunu ve bu nedenle buyuk sikintilar yasayarak esiyle tartismaya girdiklerini soyluyor. aslinda esinede hak verdigi yanlar oluyordu. Cunku kendi bransinda ogretmenlik yapamadigi icin kacak olarak bazi dersane ve ozel okullarda ogretmenlik yapmis ve sik sik isinden olmus bu da evliligini etkilemisti. Kitabini sonunda ise nihayet severek evlendigi birisiyle mutlulugu yakaladigini ancak hala icinde sizim sizim kanayan bir seylerin oldugunu yaziyordu.

Sonra beni aradi okudunmu diye okudum dedim Nasilsin dedi. aglamakli bir sesle okurken bazen cok kizdigimi bazen cok uzuldugumu cok karisik duygular icinde oldugunu soyledim. bana gercekten cok acilar cektigini soyluyor ve ihtiyacimin oldugunda her zaman buradayim demisti. Neyse ki 2 gun sonra ben onun sesini duyduktan sonra cok sarsilmistim. Her cesit duygulari yasiyor ve onu ozledigimi hissediyordum. Kendisini aradim ancak aglamaktan onceleri konusamadim sonra neden agladigimi israrla heyecanli bir sekilde sordu. Bende kendisine sesini duydugumdan itibaren kendisini unutamadigimi cok aci cektigimi soyledigimde bana soyle dedi. "Bunun icin beni arayacaksan bir daha arama" cok incinmistim onun bu haliyle zaten bir daha asla aramayacagimi ama neden bana bunu bagirarak soyledigimde cok yalnizdim. kimsesizdim, gucsuzdum, siginacak bir yer ariyordum dedi. ve bende buyuk bir kizginlikla ben sonsuza kadar bunu kendim yasarim hoscakal deyip kapattim. Sonra o beni aradi konusacak halim yoktu. Telefonu surekli kapattim. Sonra mesaj gondermis soyle yaziyordu. Kendini topla. ailene SARIL, mantiksiz olma, KARDESIMSIN, mutluluklar. bu sozleri beni cok yipratti. Kendimi asagilanmis evli bir insan olarak ask dilenen veya yuva bozmak isteyen ama bunu kabul etmeyen birisi olarak dusunuyorum. Kendimi cok asagilanmis hissediyorum. Ama niyetim bu degildi. Sadece ondan gercekleri ogrenmek ve teselli bulmakti. bir hafta sonra kendisine arama demesine ragmen mesaj gonderdim. "Hislerimizin ortak oldugunu sanmistim. O gunlerde destek olmak ve ayrilmak istememistim. Hata yaptim yaraliydim, suursuzdum, uzgunum. Kendimi toplamaya calisiyorum. hatan yok. acilarla yanlisliklar yapilabiliyormus. Mutlulugun icin duaciyim" diye o gunden bu yana beni aramasini ozur dileyip nasil oldugumu sormasini bekledim ama aramadi. Niyetim onunla bir iliski devam ettirmek degil ama bayramlarda, seyranlarda da olsa bir merhaba deyip birmizimize hal hatir sormakti. yaklasik 3 hafta oldu cok kotuyum delirecek gibi oluyorum. Ne olur bana yardimci olun. Biliyorum hic bir erkek icin degmez ama ondan boyle bir hareket hic beklemiyordum. Midem agriyor, dudaklarimda ucuklar cikti kendimi hic iyi hissetmiyorum. Toplanmaya calisiyorum ama olmuyor.

Beni gercekten SEVMIS MIYDI yoksa bana aci cektirmemek icin bu yola mi basvurmustu. Beni kirarak belki unutmam daha kolay olabilirdi. Ya da kendisi de cok uzuldugu icinmi boyle bir seyde bulunmustu. Kendi kendime cok sorular soruyorum cevap bulamiyorum.

Akrabalarimdan Nefret Ediyorum !

EVET BASLIKTDA BELIRTTIGIM UZERE AKRABALARIMDAN NEFRET EDIYORUM NEDENI ISE HERZAMAN BIZLERIN ARKASINDAN TURLU TURLU OYUNLAR OYNAYIP HER YERDE ADIMIZI CIKARMALARINDAN
AKRABALARIMDAN NEFRET EDIYORUM CUNKU COCUKKEN AILEMIN DURUMU IYI OLMADIGI ICIN BENI EVLERINE ALMAZLARDI ISTE BILMEM KIMIN AC OGLU GELIYOR DIYE ARKAMDAN LAFLAR EDERLERDI
AKRABALARIMDAN NEFRET EDIYORUM AILEMIN DURUMU DUZELDIGINDE BIZE YAKLASTIKLARINDAN
AKRABALARIMDAN NEFRET EDIYORUM ISLERI DUSTUGU ZAMAN BENI TANIDIKLARINDAN YOKSA YOLDA BILE GORSELER SAHIP CIKMAZLAR
VE BUNUN GIBI BIR COK NEDENDEN AKRABALARIMDAN NEFRET EDIYORUM AMA HER NE KADAR DA KOTU OLURSA OLSUNLAR ONLARIN HER ISINE KOSARIMKI ARKAMDAN YINE LAFLAR ETMESINLER DIYE !

SanaL Sevgi

Buz gibi bir ekranda sicak bir merhabaydin sen, en gercekten daha gercektin.
Rotasini, klavyeye dokunan parmaklarimizin cizdigi yolculukta
ayni durakta karsilastik biz .Sicacik bir merhabaydin sen buz
gibi bir ekranda .Yalnizdik ,yolu yok yalnizdik,bir sekilde yalniz.
Gercek yasam icindeki sanalligimizdan kacip,sanal yasamdaki
gerceklige soyunmamis miydik cebimizdeki yalnizlik agirlasinca.
Sonra ciplakligimiza kelimelerimizi giyinmemis miydik !
Acip tum gizlerimizin onunu,istedigimizce ozgur,diledigimizce
deli,yasayamadigimizca cocuk,inandigimizca kendimiz,
nasil aktik birbirimize zaman icinde, kol bulmus nehirler gibi.
Soylenememis biriktirdiklerimizi, kirilmis umutlarimizi ,bedeli
odenmis vakitlerimizin biraktigi fermani ,yitirdiklerimizi
sormadik mi ,anlatmadik mi birbirimize guvenerek!
En gulunmeyecek seylere bile gulmedik mi cocuklar gibi bir
masalin icinde kahkahalarla ,haytaca,tum gunun ciddiligini firlatip bir kenara!
Olabildigimizce ozgur ,kirabildigimizce rahat,umursamazca kati,
tum ofkemizle,yigilan isyanlarimizin hirsini cikarmadik mi
birbirimizden,baska bir hayattan toplayip getirdigimiz nefretlerimizle
sessiz harflerde avaz avaz bagirmadik mi?
Vurgulardaki samimiyete siginip ,bir dost gogsu hasretiyle
kelimelerimize yaslanmadik mi, sarilmadik mi birbirimize
soguk gecelerin siyah yalnizliginda ,aglamadik mi harf harf !...
Yagmuru yagdirdik birlikte,gunesi dogdurduk,ayri mevsimlerde
ayni mevsimin sogugunda usuduk ,sicaginda isindik ,paylastik biz.
Herhangi bir gunun yorgun aksaminda dudagimiza degmeyen
bir fincan kahvenin tadini bildik,birbirimizin sigarasini yaktik,
ayri koltuklarda yan yana oturduk, paylastik biz.
Dost ziyaretlerine gittik,alisveris yaptik,saatleri durmus
zamanlarda sokaklarda gezdik,bilmedigimiz sehirlerin uykusuz
evlerinde uyuduk,uyandik birbirimize ruyalarimizi anlattik, paylastik biz.
En gercekten daha gercektik.
Kelimeler yetersiz kaldiginda ekrani bir kagit parcasi gibi
burusturup bir kenara atmayi,daha yakinda olabilmeyi de istedik.
Ama...


__________________


Insanlari oldugu gibi kabul et,Mutlu ol!

BU YAZI <
Aslinda bizim en buyuk sorunumuz bu. Iletisim kurmayi veya ilerletmeyi bilmiyoruz. Insanlara surekli olarak aynaya bakiyormusuz gibi davraniyoruz. Halbuki her insan farklidir ve her insan kendi icinde ayri bir gizem tasir. Ama biz inatla yasamak zorundu oldugumuz insanlari degistirmeye calisiyoruz. Gercekte bu imkansizdir. Cunku insanlar asla degismezler. Sadece gelisirler. Ya da degistigini sandigimiz insanlari daha once iyi tanimamisizdir. Oysa ki insanlari kendi dunyalari icinde ziyaret etsek ve istedikleri dunyayi onlara kendi sinirlari icinde sunsak inanin daha mutlu oluruz. Cunku biz onlari kendi dunyamiza cekmeye calistikca onlar bizden ve dunyamizdan uzaklasmak icin daha cok caba gosterirler. Insanlara bir dusunceyi veya olguyu zorla kabul ettiremeyiz. Tabi ki eger karsimizdaki insan bize sikinti veriyorsa ona gore davraniriz ama insanlara baktigimda cogu, insanlara kendi gozunden bakiyor. Surekli onyargili olmak marifet degil. Onemli olan her insanda dogru ve guzel olan bir sey bulmak. Eger bunu yapabilirsek biz insan olabiliriz. Yoksa bizim hosumuza giden bir sey baska bir insanin hosuna gitmeyebilir. Ya da bizim cilginca savundugumuz bir fikri baska biri siddetle reddedebilir. Ama onemli olan insanlara dusunme ve yasama firsati ve esitligi sunmaktir. Bunun bence en etkin yolu, insanlari cok iyi tanimak ve onlara olduklari gibi davranmaktir. Eger siz sert bir kayayi yontmaya calisirsaniz firlayan kucuk taslara dikkat etmelisiniz. Eger insanlar birbirlerini biraz olsun sakince dinleyebilselerdi dunya, insan icin yasamaya cok daha uygun bir yer olurdu. Ama maalesef insanoglu hep fazlasini istiyor ve beyninde sadece kendine ait seyler kuruyor. Sadece kendi olgularini ve duygularini dusunen insanlar bencil insanlardir. Ve bencil insanlar hayatin en asagilik noktasindadirlar. Insanlari elestirirken veya onlarla bir olayi tartisirken once onlari cok iyi anlayin sonra ise kendinizi onun yerine koyun. Bu oldukca ise yarayan bir method. Bugun saygin ve guclu kisilige sahip olan insanlarin tamami insanlari tanimayi bilmisler ve her insanin dunyasina saygi duymuslardir. Siz de kendinize saygi duyuyorsaniz ilk once baskalarina saygi duyun!


SEGIYLE KAL

ESENGUL YAMAN 04.08.2009 SAAT 00:34

Dostluk nedir?

Herhalde bir gosteris, birine, ayni cinse, kadinsan erkege, erkeksen kadina karsi kendini begendirme cabasi, bir moda, bir gelgec ruh hali degil... Sempati.. Ilgi.. Baglilik.. Yuceltme.. Taclandirma... Sorumluluk duyma.. Yurekten algilama. Bakislarla anlasma. Ses tonuyla destek verme. Kesintisiz iliski..

Kayip olmaz, yitmez. Yoktan var olmaz bir duygu. Bunlarin hepsi biraraya gelip, zaman icinde gidim gidim birikerek dostlugun cimentosunu olusturuyor. Gazetelerde okuyoruz. TV'lerde seyrediyoruz. Sagda, solda konusmalarda adi geciyor: Guzel yemek yeme dostu.. Edebiyat dostu. Turk Sanat Muzigi dostu. Cocuklarin dostu.. Halkin dostu.. Dostluklar nasil olusuyor Unuttuk.. Bu hizli kent hayati dostluk duygusunu, aklimizdan aldi.. Yuregimizden caldi.

Nasrettin Hoca bir Cuma gunu camide cemaate namaz kildirmak uzere ezan okunsun diye bekliyormus. Bir adam gelmis. "Hocam" demis! "Esegimi yitirdim..." Hoca da adama; "Su namazi kildiralim, senin esegin caresine bakariz" demis. Hoca namazi kildirmis, vaazini vermis ve cemaate donmus: "Icinizde hicbir dostuyla bir bardak cay icip saatlerce konusmamis, dostuyla sekiz saatlik yuruyuse cikip hic konusmadigi halde sikilmadan yuruyusunu tamamlamamis ve komsunun kizina kem gozle bakti diye dost bildigi arkadasini arkadasliktan silmis biri var mi?" diye sormus. Arka siralarda saf tutmus, sumsuk tipli biri parmagini kaldirip,"Ben varim Hocam." demis. Hoca esegini yitiren adama donmus, "Al bu adami git, bundan buyuk esek olur mu? Yitirdigin esegin yerine kullanirsin" demis.

Dostun yoksa... Esekten farkin ne? Olumsuz dusunur Sokrates'e ogrencileri sormus: Dostluk nedir? Sokrates de onlara su yaniti vermis; "Cocuklugumdan beri arzuladigim bir sey vardir. Kimi insan atlari olsun ister... Kimi insan kopekleri. Kimisi altini, kimisi de sani, serefi; bense bir dostum olsun isterim..."

Insan biriktiren yaratik... San, sohret biriktiriyor... Super zenginse bogazda villa biriktiriyor. Tablo biriktiriyor. Repoda para kasalarda naftalin kokulu doviz, antika biriktiriyor. Gencse plak, kaset, cd biriktiriyor. Yorgun bir ihtiyarsa namaz niyaz biriktiriyor. Bazilari da Kuledibi'nde Cukurcuma'ya, Uskudar'da Eskiciler Carsisi'na, Unkapani'nda Horhor'a gidip; antika lambalar, cam siseler, eski koltuklar, tesbihler, tombaklar biriktiriyor. Alimse kitap biriktiriyor. Cahilse kin biriktiriyor. Dost biriktirmeyi icimizde kac kisi deniyor? Evet, kabul ediyorum , insan bircok kisiyle beraber mukemmel dost olamaz, tipki ayni zamanda bircok kisiye asik olamayacagi gibi... Fakat cinnete dustuk. Dost biriktirmeyi unuttuk. Iyi halt ettik.





ESENGUL YAMAN 20.07.2006.SAAT 04:20




Bir bilgin"e "DOST kimdir?" diye sormuslar...

sacma sapan dusunuyorum isdee aldirmayin

suan sabaha karsi 05 38 gunesde dogmak uzere birazdan ise gidecem kahvalti yaptikdan sora tabiki )) ac gitmeye niyetim yok bu yaziyi yazmak istiyordum epeydir ama kismet buguneymis

sunu soylemek istiyorum kanalda olsun forumda olsun insanlari izleyince ne kadar iki yuzlu olduklarini goruyorum insanlarin evt belki bende oyunlara katilabilirdim belki guzel siirlerde yazabilirdim karizmatikde olabilirdim herkesin aradigi pesinden kostugu yada kosmak istedigi bir insan profilide cizebilirdim.

herkese acik kapi birakan msn hazinesine hergun yenibirisini katma telasinda degilim olacaksa birtane olsun ama benim olsun. boyle dusunuyorum hernekadar sacma dahi olsa sizin icin simdi acin msn nizi ve kayitli insanalra bakin kactanesi arkadasiniz kactanesi sevgiliniz kactanesi kankaniz? ben boyle seyleri gercekden sevmiyorum ciktigim insan yoksa kesinlikle msn acmiyorum. karekter meselesi diyorum buna sadece.

gercekden burada akli basinda insan bulmak cok zor ben genelde bunu taniyarak yapmak istemiyorum cunku tanidigim insanin degismesi ona olan duygularim beni gercekden cok uzer o nedenle izlemekle insanlarin karekterlerine bakiyorum zaten bir sure sonra o insan kendini belli ediyor
o da sanalda birsure sonra kirlenmistir ve benim icin bitmistir..


sevmek icin emek vermek gerekiyor hazir pismis elde yemeklerin inanin hicbir tadi yok belki isteseydim bu zmana kadar epey hazirt pismis yemek yerdim
bu bana cok basit geldi ve basit olan seyleri sevmiyorum eger olacaksa emek vermekle caba harcamakla olmali o zman o yemek cok farkli olur

ben sunu soylemek istiyorum insanlar gercekden cok garip sanalda olduklari gibi eger reel de de boyleyseler allah onlara yardim etsin bir insanin bir kalbi var ve o kalbde de yalniz bir sevgili olmasi lazim


insanlari etkilemek aklimin ucundan gecmedi gercekden boyle seylere gereksinim duymadim kendimi agir abi yada olgun insan nebilim bi suru sanal sacmaligi gibi gostermek bana gore degildi kanala gelen insanlara bile kendimi sorf bu yalana inat yasliyim kelim gobekliyim vs vs gibi sacmaliklarla kendimden uzak tutmaya calistim insanlari herkesin yaptiginin aksine yanasmak yerine kacmayi tercih ettim yanassaydim onlardan hicbir farkim kalmazdi kendime saygim olmazdi die dusundum hep.


eger bir iliski yasayacaksam uzun olmali ve kendini tasimasini bilmesi gerekn biri olmali orada burada ona asilan buna yaklasan biri olmamali ben peri kizi istemiyorum prenses de istemiyorum dunya guzeli olmasi da sart degil kendi halinde karekter sahibi gururlu cocuk ruhlu ve temiz kalpli biri olsun yeter artar bile

burada ben insanlarin fiziklerine gore yada nicinin guzeligine yada yazmis oldugu jafjafli sozler beni hicbir zman etkilemedi dis guzellik benim icin artik gecici birsey lalelide calisiyorum rus larin icindeyim inain bana guzelikleri dillere destan ama o guzelikleri bos kalpleri yok kiskanmasini bile bilmezler o yuzden guzellik umrumda degil olmadi da burada bakiyorum cok insan var daha kendini asamayan insanlar var ve bunlari gordukce nefret ediyorum sanaldan
o kadar duzeysiz okadar eksik kalmislar ki reelde yapamadiklari arkadasliklari
burada kendilerine bir kostum bularak insalari etkilemeye calisiyolarlar
ama sadece kendilerini kandiryolar ve bu insanlara inan ve onlarin pesinden kosan zavalilari hic kaideye bile almiyorum

ben soyle dusunuyorum eger sanala takiliyosam onumde iki yol var ya bunlar gibi olurum kendimi ona buna allar pullar begendirririm msn hazinemi zenginlestiririm yada adam aklli yerimde sesizce otururum
ben ikinciyi sectim kim ne dusunurse dusunsun umrumda degil

bircok sanalda arkadasim dedigim kankam oldu ama hepsni tanimaya basladigimda amaclari burada birini daha biridaha olsun prensibini gordum gordukcede onlardan uzak durdum yazik bu kadar olmamali insan karekteri icin yasar die dusunuyorum


ben ise gec kalacam ))) 15 dolar ceza yemeden kacim butun guzelikler sizinle olsun dikkat edin sanal olmasin allahima emnanetsiniz bas bas

Ona Yakisacak Bir isim Bulamadim Henuz..

Evet Bunlari Sen Yazmistin Benim icin Hemde Ne Kadar Zaman Once Peki Bu Duygulara Ne Oldu O Zamanlar Senden Uzaktim Ama Mutluyduk Simdi Dahada Uzagim Ama Mutsuzum... O zamanlar Bedenim uzakti sana hemde cok uzak ama ruhumuz kalbimiz birdi canim... simdi bedenim yaklasiyor sana ama ruhumuz uzak kalplerimiz birbirinden cok uzak... ben seni unutmadim guzelim asla da unutmayacagim... biliyorum ne desem ne yazsam ne soylesem hepsi bos hatta burada gelip karsina boylesine ciktigim icin kizacaksin bana biliyorum ama canim sende sunu bilki sabahin 7 sinde sans eseri bu yazi karsima cikinca dagildim ve o yuzden suan buradayim... neyse canimin ici fazla yazmayacagim bilmeni tek istedigim birsey var oda seni hala deliler gibi sevdigim ve unutmadigim unutamayacagim....



SesIne Ve SOzUne Hasret

Biliyor musun en cok mektuba baslamam gereken hitap seklinde zorlandim. Bir baslasam sonu gelecekti eminim! Ama siradan sozcukleri hic yakistiramadim sana, yapmacik sozlere konduramadim seni... Sonra sana hic mektup yazmadigim aklima geldi, icim burkuldu, canim acidi...

Bu mektubu sana gurbetten yaziyorum; sesine sozune hasret, yuzune hasret, sicagina hasret gonlumle basliyorum mektubuma. Seni o kadar cok ozledim ki; Meger hic bir kucak seninki kadar sicak degilmis, hicbir aci senin yokluguna bedel degilmis. Hic ama hicbir hasret senin ozlemin kadar yakmazmis icimi.

En acisi, dost bildiklerim, y�r sectiklerim toplanip bir araya gelseler, senin ceyregin bile edemezmis. Bilsen ne zor bunlari itiraf etmek kendime ve sana... Gurbet bile gururumu sonduremedi. H�l� gururlu, simarik, kucuk kizinim. Hayir, hayir yavrunum. 'Ben artik bir genc kizim, baskalarinin yaninda bana yavrum deme.' derken bile boyle dusunuyordum inan. Simdi icten bir seslenisine, Yavrum! hitabina oyle ihtiyacim var ki...

Hatirliyor musun? Ilk yurumeye basladigim anlari anlatirken ellerimi birakmadigin icin sana kizdigimi, hirslandigimi ve bir an once yurumek istedigimi soylerdin. Simdi sakin birakma ellerimi, annecigim. Evimizin yumusak halilari degil yurudugum yollar, bir dusersem halim yaman. Ellerini, sevgini, duani, destegini ve sicagini hic esirgeme benden.

Hani kucukken en cok kimi seviyorsun diye sikistirip dururdum seni. Agzindan "Seni!" cevabini alana kadar birakmazdim eteklerini... Seni abimden, babamdan ve ablalarimdan kiskanirdim. H�l� buyuyemedim, hem simdi daha cok kiskaniyorum. Icindeki sevgiyi ve gozlerindeki derin sefkati yalniz benim icin sakla...

Ama yapamazsin degil mi? Ana yuregi dayanmaz... Senin sevgin hepimize yeter, ana olunca ben de anlarim degil mi? Aslinda en cok bu huyunu seviyorum. Adaletini ve yufka yurekliligini, anne sefkatini... Fakat h�l� babam ise giderken bosalan yatagini en cok benim hak ettigimi dusunuyorum.

Seni oyle ozledim ki!..

Su bilmem kim tarafindan icat edilen telefon bile dindirmiyor icimdeki hasreti. Gurbetin yagmurlari, sondurmeye yetmiyor icimde buyuyen atesi... Beni buralara yollarken, "Daha guclu ol!" diyordun ya, sana kavusunca oyle bir sarilacagim ki, gucume sasacaksin. Sevgimin gucunu sen de anlayacaksin.

Yillarin yukunu cekmis, yorgun ama dimdik omuzlarini ozledim.

Dolaplarimi duzenlerken, esyalarima bakip bakip agladigin duyuyorum. Yahut arkadaslarimla konusurken gozlerinin doldugunu... Icim aciyor ama bilsen nasil seviniyorum. Yokluguma alisamamis olman, mest ediyor beni...

Puslu gozlum, dert ortagim! Inan icim icimi yiyiyor, ya bitmezse gurbet geceleri, ya gecmezse hasret saatleri, ya vuslat atesiyle bindigim mavi tren getirmezse beni... Uzar da yollar kavusamazsam sana, ya ozlem aliskanlik olur da unutursan beni.

Ama beni unutmaman icin hep daginik birakacagim odami. Soylene soylene toplarken, yine gozyaslarin islatacak esyalarimi. Babam yine dalga gececek, anlatacak bir bir agladigini. Ya ben...

Arkadaslarim cinlatacak odamin duvarlarini, hep anne kokan il�hilerle... Guclu ol demistin ya, ben de yorgani cekmeden basima hic ama hic aglamayacagim. Ama sonra, Allah ne verdiyse...

Annecigim! Gozyaslarim sonduremez icimde yanan atesi... Cunku yoklugun, bilmem kac nufuslu su kocaman sehirde kendini yapayalniz hissetmek gibi, imk�nsiz bir seyi diz cokup de Yaradan'dan dilemek gibi.. En azapli gunahlardan sonra sizlayan vicdanim gibi...

Gul kokulum, puslu gozlum!

Sakin sensiz, sevgisiz ve duasiz birakma beni... Sevgilerle... Bes parmaktan





Sevgiliye son mektupppppppp

Bu sana icimden canimdan kanimdan kalbinden koparak yazilacak son mektup..
Her satiri sen kokucak senin guzel gozlerine bakarak yazacagim
bu son mektubumu...
Sana daha once defalarca mektuplar siirler yazdim..
Her satirinda sana olan sevdami anlattim...
Her satirinda seni hep seni yazdim..
Bazan bir cicek oldun anlattigim bazan bir kus kanadinda umutlar,
Goz yasioldun bazan... ama hep benimle benim satirlarimda oldun..
Nedenmi son??
Aslinda bu mektup belki sana son..bana baslangic...
Acilarin kucagina atacagim kendimi..
Izdirabin dost edinecegim kendime .. Goz yasini kardes...
Tek seninyerine hic bir sey koymayacagim.. Tek senin yerin bos kalacak..
Ben bende oldugum surece..
Elinin tuttugum o ilk ani dusunuyorum suan..
Yuzum guluyor ama gozlerim doldu neden..
Hani seni gordugum o ilk an varya...sana senin kollarina benden once
kalbim ucmustu...Ne kadar sakin gorunuyordum oysa...
Sen sevinc ve heyecandan titriordun..
o an anlamistim SEN BENIMDIN...
VE..
BEN SENIN...
Nerelere suruklemisti hayat bizi..Neler asmis nelere gogus germistik ve
o an senle el ele goz gozeydik...
Tanrim dusunuyorumda simdi INANAMIORUM..
Ya sonrasindan gelen mutlu saatler senli benli...
Dokunuslar bakislar ve sicacik tenin..
DUDAKLARIMDA HALA TADIN...
offf
Gozlerimdeki bu yaslarda neyinnesi...
O mutlu anlari dakikalari bolemi anacaktim...
Her baslangicin bi bitimi vardirya bitanem...
Sayili gunlerimizde biti vermisti degilmi...Ayriligin esigindeydik artik..
Kavusmanin sarhosluguna alisamadan ayriligin acisi cokmustu yureklerimize..

Simdi beni ugurladigin o otobusun yanindayim...
Senin gozlerindeki o yalvaris simdi benim gozlerimde...
Hala o son sarilisimizdaki kokunu duyuyorum su an..tum gercekligiyle..
Kollarini bedenimde hissediorum..
Melegim diyisin kulaklarimda..
Sanki bir sevda masaliydi ayrilikla son bulan...
O sarilisin sanki bir daha kavusamayacagin sevgiliyeydi..
O zaman sen gorme diye aglamamistim..
Simdi gozlerim hem o gun hemde bu gun icin inat icin sevda icin haksizliklar icin
isyan edercesine agliyor...
Sana butun bunlari nedenmi anlatirorum..
Umitsizlige kapildim..
Sevdamdan zorla koparildim..Sucluyum..Suclaniorum..
Her gun bi defa daha oluyorum...
Dusunuyorumda nerede hata yaptim..Ne yaptim YARADANA..Tum bu acilari hak edecek ne??
Koparilmis bir gul gibiyim simdi...
SOLMAYA OLMEYE MAHKUM....
ve...
Ardindan gelen izdirap dolu aci dolu dakikalar saatler ..
Gunler ve aylar sensiz bensiz..
Yalanla dolanla bitmis bitirilmis binlerce kutulara sir gibi kitlenmis
kitlendikden sonra anahtari pas tutmaya yuz tutmus sevdalar yurekler..
Hadi bi tanem son kez saril bana...
Kokunu son kez duyayim seni hissedeyim..Son kez bedenimde..
Seni ellerimle bir baska kucaklara sevdalara nasil gonderecegim..
Kirilasica ellerim... Parcalansin yuregim... sSninle dolu dopdolu anlar donsun
zaman gecmesin....
Saatler bu pazar gunu dursun zaman akmasin... Cicekler solsun .. Gunes
dogmasin.. Sabah olmasin....LANETLER OLSUN KADERIME..
Madem yuce tanrim senin sevdani koydu gonlume.. Seninle doldum tastim..
Alsin canimi artik bu gunu yasatmasin...
Bu sana son mektubum sevdigim...
Seni beni guzeli kotuyu aciyi ve izdirabi bagrinda tasiyan sana son..
Bana baslangic..
Bu sana son yemin sevdigim...Kalbim attigi surece.. Gozlerim senden
baskasini gormesin...Ellerim ellerine hasret bedenim bedenine susamis..
KALBIM BU SON SEVDAYLA SON BULSUN...
SENDEN BASKASINI SEVMEK HARAM OLSUN...
Ve bi tanem...
senden uc sey hep benimle kalsin...
Sevdaminizin nisanesi Yuzugun
anilarim..
ve
ve Yuregimi kasip kavuran Sevdan...
Bu sana son mektubum bi tanem...
Dikkat et kendine.. Sakin hasta olma kiyamam..
SIKI giy usutme...
Yemegine dikkat et...
Saclarini uzun seviorum hep ole kalsin..
ve
Hepgul bi tanem...Sana gulmek yakisior...
Guclu ol..
ve
Unutma...
seni daima seven , arzulayan, bekleyen,seninle uyuyup senine kalkan
her aninda seninle yasayan bi can var....Melegin var
UZAKLARDA..



ESENGUL YAMAN

10:07:2006

Sen Yine Yoksun

Bu gece yoklugunun dokumunu yapiyorum. Aylar once sensizlige yazdigim siiri okudum, birde dun gece yazdigimi... Hic fark yok... Neden azalmiyorsun bende? Neden gidisin dun gibi? Neden sana yazdigim her yazi, hep ayni yerde tikaniyor? Ben bugune kadar kimseyi yoklugunda bu kadar onemsemedim Kimseyi yoklugunda bu kadar ozlemedim... ve suna emin ol; hic kimse, yok'ken bu kadar sevilmedi... Benim karsima "ask" diye bu sonucu cikaran, yarim kalmis'liktan baska bir sey degil, bunun farkindayim.. Ama iyi ama kotu, bitmeli her hikaye! Sen bitmedin. Bitmeyensin.. Ayriligin adini koyamadik sevgilim. Iste bu yuzden kopamadik birbirimizden bir turlu.. Ben yarim kalan ve adi konmayan hic birseyi unutmam...unutamam..... Icimde sizisi kalir. Ya hersey yasanacagi yere kadar yasanip sona ermeli ya da ayrilik sozkonusu oldugunda bir daha kimsenin citi cikmamali! Biz bunu basaramadik, ayrilamadik! Sen yasanip da bitseydin eger hatrima gelmezdin. Seni bu kadar yazilasi yapan, yarim kalmisligindir..O gecenin sabahinda, ayriligin aklina nerden geldigini biliyorum... Anlamistin benim soyut' a tutkun oldugumu... O yuzden gittin kim bilir... Sevilmek icin, guzel hatirlanmak icin, kayiplara karismayi tercih ettin... hakliydin belki de... Olagan hic birseyi sevemedim ben hayatim boyunca..... Herkesin,her an yasadigi hic birseyi benimsemedim... Ben yasadigim hicbir aski hayatin akisina birakmadim. Bunu yapanlar her zaman kaybeder... Zaman denilen kavram dusmanidir askin... eger ortada ask denen bir sey varsa, ne yapip edip zamani durdurmali. Biz bunu basaramadik.... oysa bu o kadar zor bir sey degildi sevgili... Farkli bir dokunus,agizdan cikan ve bugune kadar kullanilmamis bir soz yeterdi zamani durdurmaya..... Ben, asktan soz acildiginda zamani durduramayan kimseyi sevemedim... Ondandir belki de varliginda sevemedigim insanlari, yoklugunda duslemek.... Belki de onandir, yanindayken yureginin gurbetine dustugum bir sevgiliyi, silasinda ozlemek.. Yoklugun hic de adil degil... beni yok ediyor, seni var ediyor sevdigim..Evet seviyorum seni varligina ragmen! Uc mevsim degisti bu sehirde ama ben varliginla-yoklugunun tezatini cozemedim... Artik seni yasamak istemiyorum! .... oyle bir sen yarattim ki sen yokken, yasanildigi an yitirir anlamini... sen yokken yarattigim sen, yasakladi sana dokunmami... Sana dusman bir sen var icimde.... seni senle savastiryorum, olan bana oluyor... Gidisin beni yaralamadi, aksine daha bir sevilir hale geldin... Varligindaki seni, yoklugundaki sen kadar sevemezdim... "Keske sen yanimda oslaydin,keske bir seyler yapip da seninle zamani durdursaydik" diye hayiflanmiyorum artik..... Her ne kadar adi konmasa da bir kopusun, her ne kadar vazgecmeyi beceremesek de, ayrilik ihtiyactandi bu hikayede.... Yazik! son sozu zaman soyleyecek... Yazik! bu sefer hayatin acimasiz akisina biraktik aski... Ben senden kalan ayriliga bile yas tutamiyorum adam gibi! Bunu engelleyen senin varligin... ben bunca zaman yoklugundaki senle hayati paylassaydim ve boyle bir senle ayriligi yasasaydim, hicbir siir kolay kolay hayata donduremezdi beni... iste bu kadar guzeldir senin yoklugun... iste bu kadar ayrilgina uzulmemi engelliyor varligin..... VARLIGININ CANI CEHENNEME, YOKLUGUNU ALMA BARI..... Ve unutma seninle asla helallesmiyorum. VARLIGININ CANI CEHENNEME!!!

Benden Sana

Hani bizim bir dolu zaman goze alamadigimiz, hani korkup da bir yerinde, birakip kendimizi icine yasayamadigimiz ask...

Belki de bir melegin kanatlarindan kurtulmayi bile dileme sebebiydi, eliyle silmeye calisirken akitamadigi gozyaslarini tek keskesiydi bu onun kimbilir, belki...

Son nefeste fisildanacak bir ismi olmali her insanin tutkuyla...

Ve basucunda duranlarin arasinda olmadigi bilinse bile yinede son bir kez daha onu gorme umuduyla aralanmali yorgun gozler..

Boyle diyorum kendi kendime, yari icimden, yari duyulur duyulmaz fisilti gibi bir sesle,

Belki herkese, belki herkese ve kendime.....

Son nefeste fisildanacak bi ismi olmali her insanin tutkuyla...
Cunku bir melegin gozlerine sinen huznun sebebidir belki,

Ve en buyuk dilegidir yasamak yeryuzunde bir defa olsun

Ve tatmak aski,
Ve hissetmek,

Kalp denen yasam kafesinde kimbilir, belki...


Yani tutkusu tukenmeyen biseyi olmali insanin hayatinda, tutkusu, ozlemi ve sevgisi eksilmeyen...
Boyle birini katabilmeli bir omur icerisine, Iz birakan biri hem de cok derinden...

Ve guzelligi ve sicakligi tum yillara ragmen eksilmeyen biri ve onun hissettirdikleri...

Olmali....

Anisi silinmeyen biri diyecegim ama;

Bu bile degil aslinda tarif etmek istedigim, hani aniya bile donusmeyen biri,
Hani aniya donusturmeye bile kiyi-la-mayan,

olmali...

Hani hep canli gibi, hani hep yaninda gezdirdigin, icinde konusturdugun, hani gittigin her yerde, hani attigin her adimla dolastirdigin biri...

Tattigin her guzel seyin tadini en azindan cumlelerle olsun..
Icinden anlatip paylastigin, hani gunu bitirirken gozlerini hayaline de olsa, yine en son ona kapadigin,

Tipki uyaninca ilk ona actigin gibi.... iste boyle biri...
Boyle biri..

Olmali... Olmali...




Hayatta iki seyi unut: Baskasina yaptigin iyiligi Baskasinin sana yaptigi kotulugu; Hayatta iki seyi unutma: OLUMU ve ALLAH'i


senden vazgecmek istiyorum

Sana simsiki sarilmak istiyordum... Ah bir gorsem, bitirsem icimdeki ozlemini bu kadar zor gelmeyecekti senden, sevginden vazgecmek... Nasil olsa aliskinim ya seni gormemeye, galiba boyle de basarabilirim...
"Ama eger hissedersen hayatindan cekildigimi bana sana geri donmemem icin sans dile... "
Neler yazmak istiyorum sana bir bilsen, tek yapabildigim yazmak oldugundan yine yaziyorum iste! Seni daha once de yazmistim ama bu kez bir daha yazmamak uzere, seni beynimde, icimde bitirerek yaziyorum, yada bitirmek isteyerek... Ne kadar surer bilmiyorum ama ben senden, sevginden vazgecmek istiyorum.
Yine senden habersiz...Ben seni severken de senden habersiz sevmistim. Belki de kendimden bile habersiz...
Dunyalari etrafinda dondurmek isteyen bir kalbi bilerek isteyemezdim. Kendimden ve senden habersiz "bir tanemmm" olmustun sen...Oyle ya; Sen bir taneydin; Esin benzerin yoktu yeryuzunde, Yoktu Sen Kadar
Guzel Guleni, Sen BAL'imdin!
Yasanmamis ve yasamamis olsam bile Sen Ozel'din... Ask Ozel'di....
"Yagmurda Ask Baskadir" diyenlere guluyordum ama bende yagmurda usuyen
ellerini severek basladim seni sevmeye...Aralik'ti... Istiklal'e hic o kadar guzel yagmur yagmazdi....
Once aldirmadim seninle guzellesen herseye...Sonra tum parfumeri dukkanlarini asindirip kokunu ararken anladim seni deliler gibi ozledigimi...
Ne kadar gerceksen o kadar yalandin... Ve ben her seferinde en
bastan basladim...Yeniden bir sondayim ama bu kez yeniden baslayacak gucum yok... Ben senden vazgecmek istiyorum!
Herkes gibi biri olmani yada hic kimse olmani istiyorum...Sesini
duymak icin telefonlara sarilmaktan vazgecmek, ismini duydugumda icimin titreyip,gozlerimin dolmasindan kurtulmak istiyorum...Senin benim icin herhangi biri olman ne kadar zor bir bilsen...Zaten kolay olan ne vardi ki benim icin;Sanki seni oldurmemle sevmem ararsinda hicbir fark yoktu....Ve ben hep sevgim yuzunden cezaliydim...Hic sonu olmayan bir yolda seninle yurumek,yeni cikan filmleri birlikte izlemek, saatlerce sana sarili kalmak,sadece ama sadece bir kez olsun sana sarilip uyumak, bir sabah gozlerimi actigimda yanimda seni bulmak isterken, sen sevgimle utanmami sagladigin icin galiba gercekten "bir taneydin"!
Iste bu yuzden imkansizligina hep inandim!
Ben yalniz kalip seni dusunmeyi deli gibi sever oldugumda, sen benim her seyim oldugunda ben senin icin hic yoktum...Bu yuzden yalnizliklarim, aglamalarim, ozlemlerim canini hic acitmadi.Benim tarafimdan sevilmek belki de hayatinda onemseyecegin en son seydi...
Keske kendi dunyamda bir zamanlar seni sevdimden hic bahsetmeseydim
Sen beni hic sevmedin!
Ben Seni Seviyorum dedigimde Seni Seviyordum!
Ben Seni Ozluyorum dedigimde Seni Ozluyordum.
Ben Senin Icin Olurum Dedigimde ben senin ozleminden zaten oluyordum...
Ve Ben Simdi Senin Hayatindan Gidiyorum!
Ne zaman Aralik'ta bir yagmur yagsa, ben Istiklal'de islaniyor olacagim,Ne zaman bir parfumeriye girsem hala kokunu ariyor olacagim, Ne zaman bir havuz gorsem, kenarinda oturup seni bekliyor olacagim demistim... Basaramadim...
Ben Kaybettim...
Sen Kazandin!
Artik sesimi duymayacaksin...
Sana simsiki sarilmak istiyordum, kokunu icime yillarca bana yetecek kadar cekerek, sana simsiki sarilmak istiyordum.... Gelmedin!
Gelsen yapabilir miydim bilmiyorum...Ben artik gidiyorum Bal'im...
Eger hayatindan cekildigimi hissedersen, bana sana geri donmemem ve seni yeniden deliler gibi sevmemem icin sans dile...
Ve Lutfen, Aralik'ta yagmur yagdiginda Istiklal'e gelme....

__________________
HANI GOZLER VARDIR , SOZLERI ANLATIR

HANI SOZLER VARDIR , GOZLERI AGLATIR



ESENGUL YAMAN

07:07:2006





Oyunlarim Vardi:((

Sansli cocuklardanim. Beni seven annem ve babam vardi. Disarda oyun oynama devriydi
o zaman. Sokagimizdan arkadaslarimla hava kararana kadar oynar eglenirdik. Hatta
eglenceyi kacirmamak icin catlayana kadar tuvaletimi tutardim cogu kez. Tebesirle
betona cizer sek sek oynardik. Mermer taslari ust uste dizerek kuka adli oyunuda
icra ederdik. Misketlerim vardi. Kemik olanlar en degerlileriydi. Kazanirdimda
surekli. Parmagimla gazoz kapagina vurarak yerdeki yilan deseninden cikarmadan
surumeye calisirdik. Tahta kiliclarimiz vardi ve ben hep savasci prens olurdum.
Yolda buldugumuz kedileri, kuslari yakalar beslerdik. Topla oynanan oyunlarimizda
vardi. Yakar top ve istop. Bahcelerde cadir insaa eder kalirdik. Catapat, mantar,
kizkovalayan, fisek alir onlari patlatir acayip heyecan duyardik. Ve simdi bakiyorum
ne zaman buyudum ve buyuduk? Ne zaman oyunlardan ve arkadaslarimdan koptum?
Sansli bir cocuktum her cocuk gibi. Sadece eglence ve paylasimin tadinda eglenerek
ve arkadaslik kurarak gecti. Iki yuzluluk, maskeler, kompleksler, ardniyetler
bilmezdik o zamanki kucukler, simdiki buyukler.

Bir sanal mektup.................

Kandirma kendini; okuduklarin sadece soguk harfler.
Baktigin sey kagit degil, yazilarsa eski, guzel kalemlerden cikmis
satirlar degil. Hayat artik daha kolay; masanin ustunde biriken kagit
yiginlari yok, kaleminin murekkebi bitmiyor, gomlek cebinde ise lekeler
olusmuyor artik...

Dayanmaya calisiyoruz, ama kolaylik her zamanki gibi ezip geciyor.
Dusunceleri, duygulari okumak icin para odemek zorunda degiliz aldigimiz
bir kitap ardindan. Hatta bu satirlari yazarken arka planda calan "mp3"
melodileri dinlerken ben de o melodilere emek harcayanlari hice
sayabiliyorum...
Orta yasi coktan gecmis biri olarak nostaljinin "kizil" renginden
kopmamaya calisiyorsam, benden daha "buyukler" olarak aranizdan birkac
kisinin isi cok daha zor. Kitap kokusunu alamamanin buruklugu ve elinde
"somut" bir sey tutmadan fikirlere ulasmanin "garip"ligi dolasiyor
etrafimizda...
Kitaplar da gidecek, biliyorsunuz degil mi? Yavas yavas agirliksiz ve
bedensiz dusunceleri okuyacagiz. Okurken de yazanin el yazisindan
kisiligini anlama luksunu kaybettigimizi fark edecegiz.
Onumde "17 inch" bir "kagit" ve ellerimin altinda 106 tusun 30 - 35
tanesinin disindakilerini pek kullanmadigim bir kalem var. Arkamda duran
eski" ve "guzel" kitaplara sirtimi donmus yaziyorum. Her sey daha kolay
ve cabasiz�
Gozlerimi hafif saga kipirdattigim zaman kimlerin bu "sanal" dunyanin
icinde gezindigini gorebiliyorum. Onlar bir sandalyede otursalar da artik
orada degiller. Yumusak hatli nesnenin uzerindeki tuslara dokunarak
dunyanin baska bir ucundaki, nerede, nasil durdugunu bile bilmedikleri ve
hatta dusunmedikleri bir bilgisayarin "HardDisk" ini calistirip oradaki
"birler" ve "sifirlar"dan nasiplerini aliyorlar...
1024 "carpi" 768 pikselden olusan dunyanin icerisinde varolmaya
cabalarken, bunun bir eglence ve zaman gecirme araci olduguna kendimi
inandirmaya calisiyorum galiba. Dusununce "Matrix" fena fikir degilmis
gibi gelmiyor ara sira...
Kaciyoruz galiba "her sey" den buralarda. Somut olamayan insanlar ve
somutlasmak istemeyen dusunceler ucusuyor etrafta. Iletisim yanip sonen
"imlec" anlamina geliyor aslinda ama ne cok duygular yukluyoruz sinirli
harflere ve silikce duran satir sahiplerine. Yaratmanin uzaginda
dolasirken, diger yandan da yarattigimizi sanip "ASCII" gullerle ilan-i
ask ediyoruz sanal guzelliklere...

internete resminizi vermeyin

verenin haline bakin

http://www.funnypart.com/funny_pictu...internet.shtml

internete resminizi vermeyin

verenin haline bakin

http://www.funnypart.com/funny_pictu...internet.shtml

itiraf ediyorum

Itiraf ediyorum hic Itiraf Etmedim:)

siz hangi renksiniz???

En olumsuz kara renkteki acikmis olan kisi
bir kac meyve koparabilmek icin,butun agaci sokup oldurur...
Mavi renkteki kisi yine bir avuc meyve kazanabilmek icin;
agac govdesini keserek,agaci devirir...
Gri renkteki ucuncu kisi;govdeye kiymaz ancak agacin ana dallarini keser...
Portakal renkli,kirmizi karmali kisi;meyveye ulasmak icin,
dikkatsiz ve gereksiz bir sekilde bir kac dal kirar...
Beyaz yada en erdemli karmayi sergileyen besinci kisi ise;

YALNIZCA AGACIN DIBINE DUSMUS OLGUN MEYVELERI ALIR...

Mutlulugun Yol Haritasi

Mutlulugun Yol Haritasi

�Pek coklari mutlulugu insandan daha yuksekte ararlar. Bazilari da daha alcakta . Oysa mutluluk insanin boyu hizasindadir� Konficyus

Nazim Hikmet�in Abidin Dino'ya dedigi gibi, belki mutlulugun resmi yapilamaz ama hariitasi cizilebilir diye dusunuyorum. Biraz garip ve tutarsiz da olsa, sonucta cizilebilir.

Mutluluk bazen kucuk bir hediye, bazen bir bakis, sicak candan bir el, cocugumuzun aldigi diploma vs. olabilir. Mutluluk nerede, nicin ve nasil algilandigina, kisisine, yerine ve zamanina baglidir. Ama en onemlisi mutluluk insanin icindedir.

� Rivayete gore; bir gun tanrilar bir araya gelmis ve mutlulugu nasil saklasalar da insanlik ona erisemese, bulamasa diye tartisiyorlarmis...

Daglarin tepesi, denizin dibi, gunese veya aya derken, insanligin meraki ile tum buralara ulasip mutlulugun bulunacagi konusunda hemfikir olmuslar ve bu arayislarina cozum bulamazken, iclerinden bir tanri:

Insanin icine saklayalim, oraya bakmayi akil edemezler demis... "Suna inaniyorum ki, servet, guc yada guzellik baslibasina bir mutluluk saglamaz. Mutluluk ancak esler arasi gercek bir sevgi, diyalog ve guvenle yakalanabilir. Evli olup da kisinin tek basina mutlulugu soz konusu zaten olamaz.

Son yillarda yapilan ciddi anket ve arastirmalarda, sonuclar bilinen tekrarlarin aynisi. Elindekiyle yetinmesini bilmeyen yada kendi icinde mutlulugu aramayan insanin, dunyayi da bagislasan mutlu olma sansi yoktur.

Mutluluk.
Kucuk ve az seylerle yetinmek, elindekiyle mutlu olmasini bilmektir. Beklenti ve isteklerinizi abartmadan sinirli tutmak, ic ve aile ici huzurun mutlulugu icin neden sayilabilir. Disa donuk gosteris, moda, luks, san, sohret yada salt mevki, para gucu gibi degerler mutlu olmak icin yeterli bir neden sayilmaz...

Hayat bir sinavdir, sahip olmak istediklerinizle degil, elinizdekiyle mutlu ve huzurlu olmanin yollarini ogrenin. Cunku mutluluk mutlu olmayi arzu eden ve buna gayret edenlerin hakkidir. Evlilklerde mutluluk ancak eslerin bir omur el ele, yurek yurege vermesi ile gerceklesir. Bir basina kimsenin solugu buna yetmez...

Onemli olan sorumluluklarinizin bilincinde olmak. Tartismalarin, kavgalarin esiri olmadan, seviyenizi ve aklinizi kullanmayi ve korumayi ogrenin. Belki, bunun acinizdan pek kolay olmadigini dusunuyorsunuz, dogru ama imkansiz oldugunu soyleyemezsiniz. Dikkatlerinizi geleceginize yonelterek planli, programli ve kararli davranarak istekleriniz dogrultusunda hareket etmeyi gerceklestirebilirseniz, mutlu olmamaniz icin hic bir neden kalmaz. Cunku emek verilmeden, caba harcanmadan hic bir sey kendiliginden olmaz.

Seviyenin onemi burdandir. Sorumlulugunuz bu yuzden cok onemlidir. Birliktelikler sorumluluk gerektirir. Cunku mutlu ve huzurlu evlilikler saygi ve yontemlere baglidir. Bazen kucuk bir hatanin bile buyuk sorunlara donustugu bir arena olabilir.

Etrafiniza bakip bir dusunun lutfen. Bu kisa sureli yasam icin bu kadar kiricilik, bu kadar gerilim, bu kadar sikintiya, inada gerek var mi?

Nedense bir cok insan anlayisin, dinleyisin, hosgoru, saygi, sevgi ve geleceginin yerine salt inadi koyarak yasamini surdurmeye calisiyor. Ve o aciyi hem kendisi cekiyor, hem de baskalarina cektiriyor.
Evliliklerdeki mutsuzluklarin baslica temel nedenleri bence dusuncesizlik, cehalet, hosgorusuzluk, ailede aldigi kultur ve en kotusu de sacma sapan inatlasmalardir.

Bunun Hollanda da yabancilara yardim amacli sosyal bir kurumda calistigim sure icerisinde Turk ve fasli aileler arasinda daha yogun bir sekilde yasandiginin ayirdina vardim. Bu bir anlayis, yetisme tarzi ve kultur meselesi degil midir sizce?

Dusununki, ne kadar yasayacagimizin belli olmadigi bir dunyada, omrumuzu hargur icerisinde gecirmenin bir anlami var mi?. Insan olarak herkesin sevgiye, mutluluga, anlasilmaya, guvene, insan gibi yasamaya hakki ve ihtiyaci var. Butun bunlari hakketmek icin de oncelikle kotu huylarinizdan vazgecip, ozveride bulunabilecek bir caba icine girmelisiniz.

Mutluluk yada mutsuzluk denince nedense akla ilk gelen evlilikler oluyor. Evli ve mutsuz ciftlere oncelikle sunu soylemek isterim. Evlilik kurumunuza saygi, guven, sevgi, hosgoru, aciklik, durustluk, alcak gonulluluk gibi, biribirilerini anlama, dinleme anlayisini ve icselligini yerlestiremezseniz, bilmelisiniz ki, hic bir tutum yada davranis sizin mutlu ve huzurlu olmanizi saglayamaz...

Evlilik kurumu her zaman saygi duydugum ve genel toplum duzeni acisindan olmasi gerektigine inandigim aile birligidir. Ancak bizim gibi geri kalmis toplumlarda 15 � 20 sinde evlenen genclerin, gelecekleri hakkinda oyle bilincli ve uzerinde uzun boylu dusunmedikleri bir gercek. Cunku gencligin de tozpembe hayallerinin zamani ve budalalik donemleridir. Butun bir yasami kurban vermek fazlaca onemli degildir o donemlerde onlar icin. Zaten akillari baslarina geldiklerinde is isten gecmis olur.

Istikrar, denge, ictenlik olmayan hic bir evlilik yada iliskide iyi ve mutlu bir gelecek beklemek hayalden oteye gecmez. Kadin yada erkek, mutlu olmak istiyorsaniz. Kisir, gereksiz tartisma ve cekismelerle yasaminizin kararmasina izin vermeden ve karsi durarak, yuvanizda saygi, sevgi ve uzlasma kulturunun egemen olmasini saglamalisiniz. Bu ugurda cok zor sinavlar vermek zorunda kalabilir siniz. Ancak her birey ustune dusen gorevi yerine getirerek, kendi payina duseni yapmak icin caba verirse ortada bir sorun kalmaz...

Eger evliliginizde iliskiniz her gun yara aliyorsa, bunun nedenlerini iyi dusunup, bu yarayi tedavi etmenin yollarini bulup ortaya cikarmazsaniz. Hayatiniz boyunca aci cekmek zorunda kalirsiniz. Evlilik insanin hayatinda onemli bir karardir. Insanin siginacagi bir yuvadir. Bu yuvanin kesin kes yipratilmamasi, yara almamasi gerekir.

Bazan ailevi iliskiler arasi olcuyu kacirmadan konusup tartismanin sayisiz yararlari var. bu gun bir cok evliliklerde zorunlu olmadikca konusmamayi yeg tutuyorlar. Cunku iliskiler arasi iletisim yok. Oysa ki psikologlar ulkemizde aile fertlerinin konusup dertlesmedikleri icin bu sebeple ailede bulunmasi gereken sicak iliskilerin dogmadigini bununda aile fertlerinde depresyon stres gibi olaylara neden oldugunun ozellikle altini ciziyorlar.

�Mutluluk gokte zembille inmez. Hakketmesini bilenler icindir� derdi rahmetlik ninem Az ile yetinmeyi bilmek ozenti ve gosterislerden uzak, kendisi olabilmeyi basarmak, mutlulugun hala en temel belirleyicisi olarak bilinmektedir.. Paranin ve ekonomik gucun, guzelligin, goreceli degerler oldugunu unutmamak gerek. Yalniz basina asla ve asla mutlulugun belirleyicisi degildirler.

Oyle veya boyle hayati yasamak, yasami da guzellestirmek gerek. Mutluluk bir cabadir, bir uzlasma kulturudur, kendine guvendir, bir ic derinligi, ic zenginligi ve ic guzelligidir. Mutlu olmak icin her seyi oluruna birakmak yetmiyor, onun icin calisip emek vermek gerekir. Her seyini insan kendi uretmek zorundadir. Mutluluk bize bagislanmis bir eser degildir. Yasami anlamlandirmak icin sevgi almak, sevgi vermek gerek. Cunku insanin varligini, mutlulugunu hissedebilecegi ve hissettirebilecegi tek yer yuregidir.

Mutlu bir yuva kurmayi, mutlu olmayi, mutlu yasamayi herkes arzu ve hayal edebilir. Ama onun gerekliliklerini yerine getirmekse size baglidir. Tabi bu yasadiginiz hayata hangi acidan baktiginiz, gorduklerinizin neresinde durdugunuz, ongorulerinize gore gercek degerlerin neler olduguyla da ilintilidir. �Bir kere evli olupta gozu disarda olan insanlarin kesinlikle mutlu olma sansi yoktur�� diyor bir dusunur.

Oncelikle, mutluluk insanin kendisinin hak etmesi gereken bir olgudur. Bir piyango bileti ile gelse bile yinede dogru bileti almak yada secmekle mutluluga erisilir. Oysa aci ve mutsuzluk her zaman bir maruz kalmadir. Bir haksizliktir, caresizliktir. Mutsuzluk bir aci ve cile cekme halidir. Yoksa kim mutsuz ve bedbaht olmayi ister.

Arastirmalarda, dogru kisilerle, dogru evliliklere odaklanmanin onemini vurgulamadan gecemiyecegim. Mutlak zekadan cok, sosyal zekanin ve sosyal yapinin mutluluga cok daha olumlu katkilar saglayacaginin altini ozellikle ciziyor uzmanlar.

Kavgadan, kargasalardan uzak, hayata gulerek ve gulumseyerek bakabildigimiz saygi ve sevgi kulturumuzu pekistirerek, yasami omuzlarimizda bir yukmus gibi gormedigimiz an, yukumuz hafifleyecektir. Ustelik hayat bize cok daha renkli ve zevkli gelecektir. Yazimi yillar once bir dergide begeniyle okudugum anonim bir yaziyla noktalamak istiyorum. Yolunuz yureginiz kadar aydinlik, ugurunuz ve bahtiniz acik ola...


Mutlu nasil olunur?

�Iyice tanimadan hicbir insana baglanma...
� Diger insanlarin da hakli olabilecegini dusun...
� Seni takmayani sen hic takma, konusmayanla asla konusma...
� Yalanini yakaladigin kisinin duzelebilecegini dusunme...

� Insanlara dogru deger ver, hak etmeyenleri sil...
� Asla donup arkana bakma...
� Sir tutmasini bil...
� Kafanda bitirdikten sonra iki cift tatli soz, iki damla gozyasi icin asla yumusama...
� Seni sevenlerle, kullananlari iyi ayirt et...
� Seni dinleyip anlamaya niyetli olmayanlarla tartisma...
� Emrivaki olusturulan dostluklari kabul etme...
� Eger verdigin sir o kiside kalmiyorsa ikinci bir sir sansi verme...
� Kendini oven insanlardan kac...
� Karsindakinin dogruyu soyledigini varsayma...
� Kendine saygini yitirmene neden olacak hicbir sey yapma...�
-anonim-

parami, kizmi?

1. Kiz bulmak Icin PARA ve ZAMAN�in ayni anda sende olmasi lagzim

Kiz = Para x Zaman

2. �Vakit nakittir� bu atasoz�den cikarim yaparsak:

Zaman = Para

3. Buna gore:

Kiz = Para x Para

Kiz = (Para)*2

*2= Kare olarak kullanildi

4. Problemlerin koku Para�ya dayanir

Para = √ Problem

√ = Kare Kok isareti olarak kullanildi


Para*2 = (√ Problem )*2

Para*2 = Problem

5. Kiz = (Para)*2 esitligini yeniden duzenlersek

Kiz = Problem

....

Bir sure sanirim uzak kalmak istiyorum.. bu kararimi uygular miyim bilmiyorum ama tum sinirlarimi zorlamak istiyorum.. neyse durumu trajik bir hale sokmaya gerek yok sanirim.. hepiniz kendinize iyi bakin..Gorusmek uzere.

Sevgi ve saygiyla..

BIr BItISIn HIkayesI....

Tam tamina 17,5 yasindaydim o gun.Butun eyitin hayatimi adadigi ve sonunda basardigim universitemin bahcesinde onunla konusup bir iliskinin temellerini atmak uzereyken kucuk bir cocuktum.Gunu birlik iliskilerde, gecici flortlerden hoslanmadigimi belirtecek kadarda buyuk. Universite hayatinin baslangici bu muhtesem birlikteliginde baslangici oldu. Gunler buyuk bir hizla geciyor ve gecen gun askimizda ayni hizla buyuyordu.



Once toplumdan, sonra da okulumuzdan soyutladik kendimizi. Her animizi bas basa gecirmekten, Istanbulcun kesfedilmemis yerlerin gezmekten buyuk keyif ali yorduk. Onun dinine cok bagli olmasi, benim bugune kadar bilmedigim gormedigim seyleri yapiyor olmasi hosuma gidiyor, ben de her gun yeni seyler ogreniyordum.



Bu ask romanlarindan firlamis mutlu gunler daha dogrusu seneler 4 yil surdu. Kesintisiz 4 yil. Bu arada o benim aileme, bende onun ailesine girmistik .Evlenecegimiz gunler sayiliydi.



5. yilimiza girdigimiz ilk gunlerinde her sey alt ust oldu hayatimda. Senelerdir gormedigim bir arkadasimi ziyarete gittim ve asik oldum. Hayatimizda baska insanlar olmasina ragmen bu garip duygusal cekim bizi yakaladi, ama hemen kendimizi toparlayarak uzaklastik. Iste yine ben eski bendim. Her seyi cozmus iliskime saglam bir sekilde donmustum .- Doneme mimiydim yoksa Bir kac ay sonra Internet ve chat ortamini kesfettim. Seneler sonra ilk kez farkli erkeklerle konusmak gercekten ilgincti gelmisti. Ileri gidip teflonlasmaya ve hatta bir kac kez gorusmeye bile vardirmistim isi. Ama hep kendimi hakli cikaracak sebepler aradim. Kotu bir sey yapiyordum, onu anlatmiyordum. Yada bana oyle geliyordu.



Baska bir adama asik olmamla baslayan kavgalarin, tartismalarin yerini simdi chat kavgalari almaya baslamisti. Bu seferde netten yuzunu bile gormedigim bir adama asik olmam, olayin patlama noktasi oldu. Cunku artik sozlerin yerini tokatlar almisti. Ciktigim tatiller, gorusmeme kararlari, iliskiyi kurtarma cabalari hicbir ise yaramiyordu. Elimizde hicbir sey kalma misti artik. Bizi bir arada tutan o guclu bag,ask,sevgi,saygi,hosgoru. Hepsi ucup gitmisti.saskindim. nasil bu hala gelebilmisti her sey. Bitmeliydi. Bitecekti. Ve bitti. 5. yildonumumuze 1 ay kala bitti buyuk ask masali.



Biliyorum. Ben suclu gorunuyorum. Ama hala kendimi hakli cikarmak icin cok fazla sebep bulamiyorum. Pisman miyim. Hayir. 23 yasindayim artik ve elimde kalan hala bitmemis bir okul. Iliskim bitti ama okul hala duruyor. Ask mi bir daha asla. (ALINTIDIR)

BIr BItISIn HIkayesI....

Tam tamina 17,5 yasindaydim o gun.Butun eyitin hayatimi adadigi ve sonunda basardigim universitemin bahcesinde onunla konusup bir iliskinin temellerini atmak uzereyken kucuk bir cocuktum.Gunu birlik iliskilerde, gecici flortlerden hoslanmadigimi belirtecek kadarda buyuk. Universite hayatinin baslangici bu muhtesem birlikteliginde baslangici oldu. Gunler buyuk bir hizla geciyor ve gecen gun askimizda ayni hizla buyuyordu.



Once toplumdan, sonra da okulumuzdan soyutladik kendimizi. Her animizi bas basa gecirmekten, Istanbulcun kesfedilmemis yerlerin gezmekten buyuk keyif ali yorduk. Onun dinine cok bagli olmasi, benim bugune kadar bilmedigim gormedigim seyleri yapiyor olmasi hosuma gidiyor, ben de her gun yeni seyler ogreniyordum.



Bu ask romanlarindan firlamis mutlu gunler daha dogrusu seneler 4 yil surdu. Kesintisiz 4 yil. Bu arada o benim aileme, bende onun ailesine girmistik .Evlenecegimiz gunler sayiliydi.



5. yilimiza girdigimiz ilk gunlerinde her sey alt ust oldu hayatimda. Senelerdir gormedigim bir arkadasimi ziyarete gittim ve asik oldum. Hayatimizda baska insanlar olmasina ragmen bu garip duygusal cekim bizi yakaladi, ama hemen kendimizi toparlayarak uzaklastik. Iste yine ben eski bendim. Her seyi cozmus iliskime saglam bir sekilde donmustum .- Doneme mimiydim yoksa Bir kac ay sonra Internet ve chat ortamini kesfettim. Seneler sonra ilk kez farkli erkeklerle konusmak gercekten ilgincti gelmisti. Ileri gidip teflonlasmaya ve hatta bir kac kez gorusmeye bile vardirmistim isi. Ama hep kendimi hakli cikaracak sebepler aradim. Kotu bir sey yapiyordum, onu anlatmiyordum. Yada bana oyle geliyordu.



Baska bir adama asik olmamla baslayan kavgalarin, tartismalarin yerini simdi chat kavgalari almaya baslamisti. Bu seferde netten yuzunu bile gormedigim bir adama asik olmam, olayin patlama noktasi oldu. Cunku artik sozlerin yerini tokatlar almisti. Ciktigim tatiller, gorusmeme kararlari, iliskiyi kurtarma cabalari hicbir ise yaramiyordu. Elimizde hicbir sey kalma misti artik. Bizi bir arada tutan o guclu bag,ask,sevgi,saygi,hosgoru. Hepsi ucup gitmisti.saskindim. nasil bu hala gelebilmisti her sey. Bitmeliydi. Bitecekti. Ve bitti. 5. yildonumumuze 1 ay kala bitti buyuk ask masali.



Biliyorum. Ben suclu gorunuyorum. Ama hala kendimi hakli cikarmak icin cok fazla sebep bulamiyorum. Pisman miyim. Hayir. 23 yasindayim artik ve elimde kalan hala bitmemis bir okul. Iliskim bitti ama okul hala duruyor. Ask mi bir daha asla. (ALINTIDIR)

Askta gurur mu?o ne ya?

askta gurur mu once gelir yoksa askina olan askin mi ah ne buyuk bir celiski allah kimseyi bu iki dere arasinda birakmasin.....

Mutlulugun Formulu

Emanete ihanet etmeyin..
Halinizden sikayet etmeyin..
Buyugunuze emretmeyin..

Bos seylerde israr etmeyin..

Cahillerle sohbet etmeyin..
Nefesinizi bosa tuketmeyin..
Insanlari bekletmeyin..
Etrafinizi kirletmeyin.
Hayatinizi mahvetmeyin..
Kimseye minnet etmeyin.
Insanlari yuzune karsi methetmeyin..

Kimseye kufretmeyin..
Kotuluge meyil etmeyin..
Malinizi bosa sarf etmeyin..

Sirrinizi acik etmeyin..
Her seyi merak etmeyin..
Sucunuzu inkar etmeyin..
Serefinizi kaybetmeyin..
Vataninizi terk etmeyin..
Iyilige niyet edin..
Buyuklere hurmet edin..
Sikintiya sabredin..
Aza kanaat edin..
Sozunuzde sebat edin..
Bildiginizle amel edin..
Hatanizi kabul edin..
Yaramaz ise def edin..
Varken tasarruf edin..
Alimlerle sohbet edin..
Nefsinizle inat edin..
Sofraniza davet edin..
Zararliysa men edin..

Seviyorsaniz ifade edin..
Kalpleri fethedin..
Misafire ikram edin..
Muhtaca yardim edin..
Bilseniz de istisare edin..
Tehlikeye dikkat edin..
Hakki teslim edin..
Unutacaksaniz kaydedin..
Esirgemeyin lutfedin..
Gariplere merhamet edin..
Kazanmaya gayret edin..
Calisani takdir edin..

Basariyi tebrik edin..
Mazereti kabul edin..
Her an tevekkul edin..

Hastalari ziyaret edin..
Cocugunuzu terbiye edin..

Herkese tebessum edin..
Guvenseniz de kontrol edin..
Inanmayana ispat edin..
Fakirleri gozetin..
Hayir icin sarf edin..
BANADA DUA EDIN

SiMuRG Rumuzumun Forumdan Kaydinin Silinmesini Rica Ediyorum....

S a Forum yoneticileri benim buraya pek katkim ve emegim olmadi... Ama yinede burayi cok seviyorum.. Burdan ayrilmak istiyorum ama burda uyeligim varken asla ayrilamayacagimi biliyorum, bir gun illa bir sevdigim bana guzel biz soz yazacak bende ona cevap vermek isteyecegim bunu biliyorum.. Burda cok sevdigim insan var, cok sakin herseyi hos karsilayabilecek bir insan olduguma inaniyordum ama son zamanlarda artik oyle olmadigimi biliyorum... Bu yuzden burdan kimseyle sorun yasamadan ayrilmak istiyorum.. Bunun icin Lutfen ve rica ediyorum sizden forumdan uyeligimi iptal edermisiniz.....


NOT: Lutfen arkadaslar kimse bunu yanlis anlamasin....

Aldatan Adam....

Ben mazbut, evine bagli, esinden baska hic kimseye bakmayan, baksa bile kisa surede gozunu ceviren, hatta baktigindan dolayi pismanlik duyup kizaran ve bu yuzden de karisina yakalanan bir adamdim.

Esimi cok seviyordum. Hatta aptallik derecesinde seviyordum. Gozumde hicbir kusuru yoktu. Hayatimin butun 20�li yillarini onunla gecirmistim. 10 yillik beraberligimizin 6 yilini evli olarak yasadik. Aldatmiyordum. Oysa cinsel hayatimiz da oyle ahim sahim degildi. Bir cok kez �Bu gece olmaz� sozuyle karsilasmama ragmen, bunu pek de kafama takmiyordum.

Ama bir gun her sey degisti...

O gun esimin isten cikacagi saatlerde is yerine telefon ettim. Arkadaslari biraz once ciktigini soylediler. Bu ilk kez oluyordu. Sasirdim. Erken cikmak hic adeti degildi. Olaganustu bir durum varsa zaten bana haber verirdi. Ben eve dondum ve onu beklemeye basladim. Gece yarisi oldugunda hala gelmemisti. Ve ben butun safligimla basina bir sey gelmis olabileceginden korkuyordum.

Saat 2 oldugunda kapi acildi ve o iceri girdi. Kalktim ve telasla onu merak ettigimi, bir sey mi oldugunu sordum. Bir anda ickili oldugunu farkettim. Aman tanrim... Bu benim karim olamazdi. Bana yanit bile vermedi ve iceri gidip yatti. Sabah uyandiginda konusmak istedigimde ise, disarida arkadaslariyla icmeye hakki oldugunu ve buna karismamam gerektigini soyledi.

Hakli gibi gorunuyor degil mi?

Oysa karimin benim tanimadigim hic arkadasi yoktu ki. Icmeye de gideceksek hep birlikte giderdik. Demek ki yeni arkadaslar edinmisti. Yani ben iyi niyetle oyle dusunmustum.

Karimin gec gelmeleri haftada 2�ye 3�e ciktiginda bir gariplik oldugunu sezmeye baslamistim. Ama ozgur ve cagdas dusunceli olan ben, bir hesap sorma olayina giremiyor, icim icimi yerken ona sadece, �Bari giderken haber ver de merak etmeyeyim� diyordum. Ama o, bunu bile yapmiyordu.

Bu durum birkac ay daha devam ettikten sonra, onun olmadigi bir aksam ben de disari cikmak istedim. Beyoglu�nda karimin ve benim severek gittigimiz bir bara gittim. Bardan iceri girdigimde gozum bir masaya takili kaldi. Masada oturan kisi, nisanliligimiz sirasinda karimi tavlamaya calisan, bizimle ayni meslekten bir adamdi. Karsisinda da bir kadin oturuyordu. Kendi kendime �Demek sonunda birini bulabilmis� diyerek yurudum. O masayi gectim ve karsisindaki kadinin kim olduguna bakmak istedim.

Iste o an butun bar uzerime yikildi. Cunku onun karsisinda oturan kisi benim resmi nikahli karimdi...

Sonrasi basit...

Eve dondugumuzde iyi bir kavga, ertesi gun benim evden ayrilisim ve 1 ay sonra da bosanma...

Bosandiktan sonra eve kapadim kendimi. Her aksam bir kucuk raki ve beyaz leblebiyle sarhos oluyor, ancak oyle uyuyabiliyordum. Yapilani bir turlu icime sindiremiyordum.

O gunlerde karsima biri cikti. Alimli, akilli, sevgi dolu ve tabii ki guzel vucutlu biri...

Harika gunler gecirmeye baslamistim. Hep tek eslilige inandigimdan cok gecmeden ona evlenme teklif ettim. Etmez olsaydim... Bir anda onun aslinda psikolojik rahatsizliklari olan, kompleksli ve kiskanc biri oldugu ortaya cikti. Ayrilmaya kalktigim zamansa yaptigi sey bana cok pahaliya mal oldu. Cinsel iliskilerimiz sirasinda hep ben korunurdum. Ama bir gece siddetli bir kavganin sonucunda, tutkuyla sevismeye basladigimizda ilk kez �Prezervatif istemiyorum. Zaten gunum de yaklasti� dedi. Kandim. Bana hamile oldugunu ve artik evlenmemiz gerektigini soylediginde beynimden vurulmusa dondum. Bunu neden yaptin diye sordugumda ise �Seni kaybetmemek icin� deyiverdi. Resmen bir kez daha aldatilmistim. Cocugu aldirmaya razi ettim elbette. Ama bu olayin yarattigi yikiciligi anlatmama gerek yok sanirim.

Ondan ayrildiktan sonra kisa sureli iliskiler yasadim. Ama vazgecmis degildim. Hayatimda sadece bir kisinin olmasini ve evlenmeyi dusunuyordum.

Biri daha cikti karsima...

Yine mukemmel basladi, mukemmel gelisti. Tam sirasinda yine ayni aptallikla evlenme teklif ettim. Ustune bir de araba hediye ettim. Ama arabayi alan hatun ortalarda gorunmemeye basladi. Ustune ustluk benden sogudugunu falan da gevelemeye baslayinca olay koptu...

Ve birden icimdeki canavarin harekete gectigini hissettim. Bu canavarin adi �her ne kadar kabullenemesem de- intikamdi.

Oncelikle acayip severken, beni pic gibi ortada birakan bu kadina dersini vermeliydim. Hemen birini buldum. Bu onun cevresinden biriydi. Benim o kisiyle oldugum da cok gecmeden onun kulagina gitti. Ve telefonlar basladi. Hata yaptigini aslinda beni hic unutamadigini soyluyordu. Kozlar artik elimdeydi. Ustelik diger kisiden ayrilmadan, onunla da birlikte olmaya basladim.

Tanrim bu ne buyuk bir zevkti. Yalan soyluyordum. Yalan soylerken de keyif aliyordum. Birinin kulagina fisildadigim ask sozcuklerini, aradan bir saat gectikten sonra bulustugum digerine de fisildiyordum ve bu beni hic rahatsiz etmiyordu.

Biri daha cikti karsima. Onu da ikiletmedim tabii ki. Ayni anda uc kisiyle beraberdim. Trafigi idare etmek zor oluyordu ama aldigim keyif bu zorluga degiyordu.

Artik Aldatan Adam�dim. Aldattikca da degerleniyordum. Biri bana �Is cikisi bulusalim� dediginde, �Gelemem, hem isim var, hem de yalniz kalmak istiyorum" diyor, bir baskasinin kucagina kosuyordum. Boyle yaptikca da �gizemli� biri oluyordum. Artik kadinlarin aradigi adamdim. Gizemli, kendinden emin, hukmeden, istedigi zaman gelen, istedigi zaman giden, bazen ortadan kaybolan, yatakta iyi bir asik, sevgililerini iyi yerlere goturen, sik hediyeler alan...

Abarttigim zamanlar da oldu elbette. Hele bir kere kalabalik bir grup icinde 4 sevgilimi de ayni masaya oturtmustum. (Bunun oykusunu bir baska yazida anlatirim). Insanlar cesaretime inanamamisti. Ama ben zaten onlari bastan yok sayiyordum. Olsa da olurlardi, olmasa da... Bu rahatligi hissettigim icin de korkmuyordum.

Aldatmaya devam ediyorum. Su anda, yine 4 kisiyle beraberim. Hepsi mutlu. Tabii ki birbirlerinden haberleri yok. Ama benim bir tek sikayetim var. Bu trafigi yurutmek icin iyi paraya ve zamana ihtiyac var. Birincisiyle ilgili sorunum yok. Ama zamanim yetmiyor. Zaman sorununu da cozersem, sayiyi ikiye katlamayi dusunuyorum. Ne zamana kadar boyle devam eder falan diye de felsefik yaklasimlar icine girmiyorum. Cunku ben Aldatan Adam�im ve aldattigim kadar yasarim...

Unutmayin, size onemli bir ipucu, insanlar inanmak istedikleri seye inanir. Gorduklerine degil...
........................................ ALINTIDIR...................

Elestiri

Biz insanlar neden elestirileri ve gercekleri hazmedemiyoruz
Aslinda insanlar herseye hazir olmali nasil bigun olume hazir ise elestilerede hazir olmali ve bundan rahatsiz olunmamali Gercekler oldugu icin:!!!!

Canim Anneme...

Ilk yillardan hatirladigim tek sey, tarifsiz, sicak bir mutluluk. Hep yanimdasin. Seni ozlemek zorunda kalmiyorum. Uyumadan once bana masal anlatirdin. Seninle hep yeme yerdik. Hic acikmadim. Cok aglarmisim. Uzulurmussun. Inan hicbiri seni uzmek icin degildi. Bir sey itiraf edebilirmiyim? O yillarda annem oldugunu bile anlamamistim. Sen benim en iyi arkadasimdin. Oyunlar oynardik. Hep ben kazanirdim. sen hic kazanmadin. Baska cocuklarla oynarken bile benim kazanmami isterdin.


Baska arkadaslarim oldu. Seni ilk lez ozledigimi hatirliyorum. Cok kizmistim. Okul basladi. Daha az gorusmeye basladik. Ama her an benimle oldugunu cok iyi biliyordum. Defterlerimi birlikte kapliyordik. Her sabah beni okula birakirdin. Cikislarda alirdin.


Zaman gectikce, ben buyudukce her seyi daha iyi anliyorum. Ya da anladigimi saniyorum. Benim icin hissettiklerini anliyorum. Kendi hislerimi anlatamiyorum. Ne yapabilirim? Sen benim icin yaptigin her seyi sadece ben oldugum icin yaptin. Biliyorum, DOGUM GUNLERIN DE ANNELER GUNUN de hicbir sey istemeyeceksin."Hatirladin ya o bana yeter" diyeceksin. Biliyorum, ben yine hicbir sey soyleyemeyecegim. "Her sey icin tesekkur ederim" diyecegim. Birbirimize bakacagiz. Neler hissettigimizi kimse bilmeyecek. Biz bilecegiz. DOGUM GUNUN Kutlu Olsun Annecigim.



BIRICIK EVLADIN

ESENGUL YAMAN