15 Nisan 2007 Pazar

HoS..Ca..kal.....................

Su anda dusuncelerim ve bedenim o kadar yorgun ki... Ve o kadar agir geliyor ki
yuregim yuregime. Ya o tasiyamayacak yukumu benim, yada ben dayanamayip birakacagim
bedenimden... Sonunun nereye kadar surecegini bilmedigim bir yolu basindayim belki
ama, sonunu da hic merak etmiyorum...Sonu olmayan yollar benim harcim degil
aslinda...Ben gittigimde geride kalanlar, asli astari olmayan bahanelerle terk
edenler degil, beni gercekten ve yurekten sevdigime inananlar bilmeli gittigim
yeri...Ve beni arzuladiginda, bir dosta ihtiyac hissettiginde bulabilmeli. Hic bir
zaman geriye donemesem de sadece o gelebilmeli bana... Gunesin her dogusunda
gulebilmeli toprak... Yuregi isinmali insanin... Baliklar gulumsemeli
derinliklerinde denizlerin... Yagmur sonrasi gokkusagi olabilmeli taneleri tek tek
damlaciklarin... Aycicekleri seyretmeli pariltiyi... Ve o pariltidan almali
gidasini...Okyanuslar carsaf gibi olmali... Hicbir gemi rotasini sasirmadan
varabilmeli gitmek istedigi limana...
Bugday kavrulmali, altin sarisini almali topraktan... Alin teri akitmali birbirini
yurekten seven sevgililer... Sevgi o kadar kolay degil, bunu bilmeli... Bilmeli ki
her alin terinin bir damlasi yuregine dustugunde mutlu olabilsin... Olabilsin ki
degerini bilebilsin sevginin.... Gunes olmasa da, isitmasa da gecenin ayazinda
tenini, isitmali yuregi bedenini..
Iste yasanmasi gereken hayat bu kadar...Ardimda biraktigim iyi veya kotu
hatiralarimi yanima alarak, bir daha belkide hic donmemek uzere ve ben gidiyorum,
hos...ca...kal
Sevgiler yureginizden, yureginizden dostluklar eksik olmasin..

0 yorum: