26 Mayıs 2007 Cumartesi

Her Tercih Bir Vazgecistir

Her tercih başka bir şeyden bir vazgeçişmiş
> Enstruman seçmek için bir karar almam gerekiyordu. Ya keman çalacaktım ya
> piyano; ya flüt çalacaktım ya da akordeon...
> Olmadı, hepsini istedim, hiçbirinden vazgeçemedim.
> Yıllar geçtikten sonra her enstrumanı iyi çalabiliyorum; ama hiçbirinde
> virtüöz değilim.
> Bir enstrümanla isim yapamadım. Ne kemanla tanınan bir eserim var, ne de
> piyanoyla..
> Bütün enstrumanları iyi çalıyorum, ama kimse tanımıyor beni.
> Başarılı olmak için her şey değil, bir şey lazımmış.
> Başarı bir verişmiş; bir şeyi alabilmek için birşeyi vermek, diğerlerinden
> vazgeçmek gerekiyormuş.
>Keşke kemanı seçseydim ve diğerlerinden vazgeçseydim.
>Karıma da hayatı zindan ettim, sevgililerime de...
>Hiçbirinden vazgeçmedim.
>Karım dünyanın en iyi, en güzel kadınıydı. Evlenirken ne olduğunu
anlayamadan evlenmiştim.
>Yani... Evlilik sadece birisi için karar almak ya, diğerlerinden vazgeçmek...
> işte evlenirken ben bunu anlamadan evlenmişim. Evlendikten sonra başka
> kadınların da olduğu bir hayatı yaşamaya devam ettim.
> İçlerinden bazılarını daha çok sevdim; ama ne onlardan birinde, ne de
> karımda karar kılabildim.
> Yıllar sonra şimdi yapayalnızım...
> Ne karım kaldı, ne de diğerleri...
> Keşke birini gerçekten seçebilseymişim, ama, yapamadım.
> Tıpkı enstruman seçimi gibi hepsini istedim ve sonuçta elim boş kaldı.
> Almak için bırakmak gerekiyormuş.
> Keşke karımı alsaymışım.
> Dolu dolu boş yaşamak.
> Hayatım boyunca yapacak çok işim oldu; hepsini yapmayı istedim.
> Hangisinde 'en iyi' yim? şimdi bakıyorum, kazananlar, başarılı olanlar hep
> bir tek şey yapmışlar.
> En iyi olmak için önce seçmek ve diğerlerini bırakmak gerekiyor.

> İşte de böyle, özel yaşamda da...
> Bu seçimi yapmamız gerekiyor; çünkü mutlaka bazıları daha uygun...
> Bir ara ekonomik sıkıntıya düştüm. Tasarruf gerek.
> Başladım her şeyden %10 kesmeye, ne anlamsız bir uğraşmış bu. %10 daha
> az peynir yemek, çay içmek.
> Bu tasarruf çok acı verdi bana, her an hissettim. Her şeyden %10 kesmek
> tabiatıma uygundu tabii.
> Çok sonradan anladım; sadece taksiyle dolaşmayı bıraksam yetermiş!
> Her kalemden %10 değil, etkili kalemi bulmak gerekiyormuş.
> Yani, orada da seçim yapmak gerekiyormuş.
> 'Her seçim bir kaybediştir'
> Her tercih bir vazgeçiştir çünkü...
> Sabah işe gitmekle, yatakta nefis bir miskinlik fırsatından vazgeçmiş
olursunuz.
> Kalkar kalkmaz hayat bin seçeneği dayar burnunuzun ucuna...
> 'Ne giysem' telaşından, öğle yemeğinde 'Ne alırdınız?' diye başucunuzda
> biten garsona,
> hangi kanaldaki filmi izlesem' kararsızlığından 'bize oy verin' diye
> bağırışan partilere kadar her şey,
> herkes, her an sizi ısrarla bir tercihe zorlar.
> Yastığınıza teslim olmuşsanız, belki dışarda ışıl ışıl bir günden
> vazgeçmiş olursunuz.
> Bahar esintileri taşıyan bir elbise belki o gün yaşamınızı
> ışıldatabilecekken
> ağırbaşlı bir sadeliğe karar vermekle muhtemel bir tanışıklığı tepersiniz.
> Belki yemediğiniz musakka, ısmarladığınız İzmir köfteden daha lezzetlidir.
> Ya da öbür kanaldaki film, o anki ruh halinize daha uygundur.
> Ama yaşam, vazgeçtiğiniz şeye ilişkin ipucu vermez.
> Geri dönüp, o günü gökkuşağı desenli bir elbiseyle yeniden yaşama şansınız
> yoktur.
> Bu seçim oyununda vazgeçtiğiniz şey, seçtiğinizden daha değerliyse
> pişmanlık kaçınılmazdır.
> Ama neyin değerli olduğunun kararı da yine size aittir.
> Ve vazgeçtiğiniz şey bazen bir saray, bazen şöhret sahnesinin parıltılı
> neonları da olsa, çoğu zaman gözünüz hiç arkada kalmaz.
> Çünkü duvarlarına sevdiğinizin kokusu sinmiş bir ev ya da
> sevdiğiniz kadınla paylaşamadığınız bir saray sizin borsada kolay feda
> edilebilir değerlerdendir.
> Hayata bir başka gözle bakmayı öğrendiyseniz, bu seçimde kazandıklarını
> sananlara yalnızca acıyarak gülümsersiniz. Her
> şeyin sıradanlaştığı bir dünyada bazen kaybetmek en doğru seçimdir.

> Ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçiştir.

0 yorum: