Kadın olmak ne demek, anlamaya çalışıyorum. Geçen gün annem "Sen artık kadınlığa adım attın" dedi ablama. Oysa ona hep "Kızım" der. Artık "Kadınım" mı diyecek? Ablam hasta olmuş. Annem anlatmıştı. Kadınlar her ay 4-5 gün hasta olurlarmış. Oralarından kan gelirmiş. İnanmamıştım. Ablam da oldu. Annem ona ped verdi. Gidip hemen orasına koydu. Yüzüne dikkatlice baktım. Hiç değişmemişti. Ertesi gün de değişmedi. Üstelik yatması da gerekmiyor. Babam ona hiç hastaymış gibi davranmıyor. Nasıl hastalık bu, hiç anlamadım. Regil gibi bir adı var, tam öğrenemedim. Anneannem anneme bu hastalıktan hiç bahsetmemiş. Annem çok korkmuş orasından kan gelince. "Bak ben sana önceden anlattım, hiç korkma" dedi. Ablam korkmuyor; ben de. Ablamın canı hiç acımıyormuş. Eve gelen komşu teyzelerden biri, ilk hasta olduğunda verem olduğunu sanmış. Hemen annesine gidip "Ben verem oldum ama kan başka yerden geliyor" demiş. Ne çok güldüler, ben de güldüm. Ama komikliği anlayamadım. Bebeğimin orasına kırmızı oje sürdüm. Şimdi o da hasta. Ablamınki bitince, onun da orasını asetonla temizleyeceğim. İyileşecek. Annemle babam arada sırada kavga ediyor. Annem ağlıyor, babam kapıyı çarpıp çıkıyor. Arabanın sesini duyuyorum. Anneme çok kızıyorum. Ya bir gün babam geri gelmezse diye korkuyorum. Annem bizim büyüyünce onu anlayacağımızı söylüyor. Bütün kadınlar, kadın olmanın zorluklarından söz ediyorlar. Keşke ablam kadın olmasaydı. Anneme büyüyünce kadın olmak istemediğimi söyledim. İllaki olacakmışım. Bazı geceler uyuyamıyorum. Işıklar söndükten sonra, annemlerin odasından tuhaf sesler geliyor. Sonra banyonun ışığı yanıyor. Bir kez sormaya çalıştım, annem susturdu. Küçük kızlar çok meraklı olmazlarmış. Öyle diyor. Misafirliğe gittik. Ben ablamın hasta olduğunu söyledim. "Geçmiş olsun" dediler. "Öyle değil" dedim. Annem gülümseyerek kaşını gözünü oynattı. Herkes güldü. Çok ayıpmış. Ablam çok utandı, bana küstü. Bir daha kimseye söylemeyeceğim. Ablam artık benimle evcilik oynamıyor. Geceleri babamın çıkardığı tuhaf sesleri ablama sordum. Annemle babam oyun oynuyormuş. Deli mi ne? Bence o da bilmiyor, yalan söylüyor. Gündüz oynasalar ya. Oyundan sonra banyo yapıyorlar. Üstleri başları nasıl kirleniyor acaba? Bugün bana yeni ayakkabı aldık. Akşam, babamın göbeğine oturup davul çaldım. Beni gıdıkladı. Annemle ablam masayı hazırladı. Babam televizyon izledi, ben bebeklerimle oynadım. Annemle ablam masayı topladı. İlk ben farkettim. Sabah, ablamın pijamasının arkasında kocaman bir leke vardı. Annem ablama bağırdı, babam sustu. Ablam ağladı, karnı ağrımaya başladı. Ben de ağladım. Keşke görmeseydim... Kadın olmak istemediğimden eminim. Ama uzun, kabarık etekli elbiseler giymek istiyorum büyüyünce; tıpkı Pamuk Prenses gibi. Kız olmak iyi de, bu kadınlık tuhaf biraz. Küçüğüm ya, herkes kandırıyor beni. Mahalledeki çocuklar, kadınların orasında bir delik olduğunu söylediler. Erkekler pipilerini oraya sokuyormuş. Hiç inanmadım. Ama ya doğruysa... Tanrım, hiç yaramazlık yapmayacağım, her sabah yatağımı toplayacağım, yalan söylemeyeceğim, tabağımda yemek bırakmayacağım, hatta uyumadan önce süt içeceğim, çok iyi bir kız olacağım. Beni hiç kadın yapma, e mi? |
0 yorum:
Yorum Gönder